21 Aralık 2014 Pazar






ŞAHİN HOCA'dan MEKTUP

Sevgili dostumuz İTO Spor Kulübü Basketbol Antrenörü Şahin Kundakçı aşağıda bir kaç kelam etmiş hiçbir yorum eklemeden sizlerle ile paylaşmak istedim.


'Slaven Bilic;

Gençlere galibiyeti sindirme yetisi, mağlubiyetle baş etme olgunluğu ve adalet duygusu kazandırmaya çalışıyorum, futbol oynamayı yardımcılarım da öğretebilir....

Birkaç satır da ben yazmak isterim,

Türk ve dünya sporunun ihtiyacı olan bu yaklaşımı ayakta alkışlıyorum. Sözde erdemli arkadaşların bir gün, bu duruşu sindireceklerinden eminim.

Her meslektaşım, sohbet meclislerinde ve sanal medya sütunlarında galibiyetten daha önemli değerleri anlatmaktan geri durmazlar. Kim bilir belki ben de buna dahilimdir. Uygulamalara geçtiğimiz andan itibaren galibiyetin, şampiyonluğun ve kazanmanın dayanılmaz cazibesi ile sporcularımıza, rakiplerimize olan tavrımız, nedense bu meclislerin ve sütunların öngörüsünden uzak oluyor.

Antrenörlük, doğası itibari ile insan ruhunu inanılmaz bir şekilde okşayan, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en tepesinde, tarifsiz bir tatmin yaratan, sonuçları itibari ile ne kadar önemli olsa da, bizleri çıkardığı tepelerde, dünyayı yönettiğimiz duygusu ve hazzı ile hazmedilebilmesi çok zor bir meslektir.

Spor yöneticiliğinin de bundan fazlası vardır eksiği yoktur. demeçler, söylemler bir tarafta, tutumlar ve davranışlar bir taraftadır.

Basketbol, son 20 yılda önemli değişimler yaşadı, buna rağmen teknolojinin de geldiği nokta itibari ile Basketbol ÇÖZÜLMÜŞ BİR SPORDUR. Antrenörlük sadece Basketbol Literatürüne ilişkin yönü ile oldukça kolaylaşmıştır. Elit Bir Antrenör olmak ya da Elit Bir Spor Adamı olmak ise bu eğitimin dışında yetenek ve özellikler gerektirir.

Gelelim nasıl Elit Antrenör ya da Spor Adamıı olunacağına.

İşte bu tamamen bir aile ve ülke meselesidir. Ya bunu destekleyen bir SPOR ANLAYIŞI yada popüler tabiri ile SPOR EKOL' ü oluşturacağız, ya da yel değirmenlerine kılıç sallamaya devam edeceğiz.

Küçükler liginde ZONE SAVUNMA yapan 3 sayılık atış yaptırmayan bir ülkede, işini korumak uğruna ödünler verilen bir ülkede, Antrenörlüğün ne meslek sayıldığı ne de gerçek bir birlikteliğinin olduğu bu ülkede, Torpilin, kayırmanın her noktaya sızdığı bir ülkede, ayak kaydırmanın dedikodunun hobi haline geldiği bu ülkede,en sevilen ve en bilinen olmak savaşının acımasızlığında tüm Don Kişot' lara selam olsun o halde...''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder