18 Mart 2015 Çarşamba
TURGAY DEMİREL 23 YIL...
Basketbol federasyonu başkanımız Turgay Demirel 23 yıldır görev yaptığı başkanlık görevinden 30 Mart 2015 tarihi itibari ile ayrılacağını duyurdu. Dile kolay 23 yıl az buz zaman değil. Kamuoyu Milli takım başarıları ile basketbol federasyonunu hatırlanırken o günleri yaşamış biri olarak neler yaşandı birde benden okuyun istedim. Çünkü gördüğüm kadarı ile herkes dünya ikinciliği, avrupa ikinciliği, kadın milli takım başarılarından bahsediyor. Kimse o günkü şartları ya bilmiyor yada hatırlamıyor. Gençlerimizde o günleri bilmedikleri için bu gün sahip oldukları imkanları hangi şartlarda edindiklerini öğrenmiş olurlar.
Sene 92 öncelikle basketbolumuz ne halde bir bakalım. Erkekler birinci lig ve erkekler ikinci ligden (İstanbul ve Ankara grubu) ibaret bir basketbola sahibiz o yıllarda. İstanbul'da maçlar bu gün kongre merkezi olan spor ve sergi sarayında oynanıyor. Seyircisi İstanbul ve Ankara'da oyuncular antrenörler, İzmir'de Karşıyaka'nın ciddi seyircisi olan bir takım, Bursa, Mersin ve Antep'te ise gençler haftasonu eğlencesi olarak maçlara gidiyorlar. Yani seyircisi de yok. İstanbul'da hafta sonları bütün camianın bir arada olduğu sabah 09:00'da küçük takım maçları ile başlayan maçlar akşama doğru birinci lig maçları ile devam ediyor.
O zaman ki rahmetli başkanımız Osman Solakoğlu sürekli orada. Bütün maçları izliyor. Bizlerle maç aralarında sohbet ediyor. Basketbol federasyonu spor sergi sarayında ki bir oda dan yönetiliyor. Bütçesi yok denecek kadar az. Maç yayını diye bir şey söz konusu değil. Basketbolun geliri yok. Sadece müessese takımları var. Ve basketbol İstanbul'a sıkışmış durumda.
İşte bu şartlarda seçime giden basketbol federasyon başkanlığına basketbolu yeni bırakmış ve iş hayatına atılmış Turgay Demirel aday oluyor. Aslında bu tamamı ile kendi isteği değil. Zamanın basketbolda ileri gelenleri ikna ediyor ve seçime basketbolu Türkiye'ye yayacağız sloganı ile giriyor. Ve başkan oluyor.
Başkan oluyor ama federasyonda işler içler acısı. İlk önce Elmadağ'da bir ofis kiralanıyor. Ancak o zamanlar hiç geliri olmayan federasyon gerçekten zor durumda. Birde yetmezmiş gibi spor sergi sarayı elimizden alınmak isteniyor. O dönem federasyon destekli bir çok kişinin katıldığı eylemler olmasına rağmen kurtulamıyor. Basketbol o zamanlar ulaşımı çok zor olan Abdi İpekçi spor salonuna gönderiliyor.
Bir darbede ülkenin ekonomik şartları yüzünden müessese takımlarından geldi. Müessese takımları tek tek kapanmaya başladı. Ülke ekonomik krizlerden geçerken basketbolu büyütmeye çalışan bir yönetici olarak zorluklarla karşılaştı.
Benim şahit olduğum bir örnek, tbf'de bir çalışan şehir dışına çıkması gerekiyor. Fakat çalışan Ulusoy ile gitmek istediği için bilet alıyor. Dönemin federasyon yöneticisini Nur Gencer'in söylediği cümle ''ulusoy ile gitmeyin kamil koç neyinize yetmiyor'' her şeyi açıklıyor. O tarihlerde uçak seyahati filan hayal bile edilemezdi. O dönemleri Nur Gencer, Doğan Hakyemez, Efe Aydan, Yiğiter Uluğ, Yalçın Granit benden daha iyi bilen ve yaşayan canlı şahitleridir.
İşte o günlerden buralara geldi basketbolumuz. Kamuoyunun sportif başarılarda alkışladığı Turgay Demirel bu zorlukları aşarak basketbolumuzu bu seviyeye getirdi. Şimdi federasyonumuzun binası, üç büyük şehirde salonu, ciddi bir bütçesi var. Hatta internet üzerinden yayın yapan televizyonu bile var.
Bunları başarırken bir yandan da basketbolu Anadolu'ya yayma projesini gerçekleştirdi. Bölgesel lig kuruldu. Her ilde deplasmanlı basketbol maçı oynanmaya başlandı. Oyuncular kulüpler ile kontrat yapmaya başladılar. Ücretleri garanti altına almaya çalıştı. Aksaklıklar devam ediyor ancak oyuncuları koruyan bir sözleşme var. Deplasmanlı ligde oynayan oyunculara sigorta yaptırma şartı getirildi. Oyuncuların ve antrenörlerin hakları için çalışmalar yapıldı. Uygulamalarda hatalar var.
Şimdi bunca şeyi yaparken ister istemez hatalar eksiklerde oldu. Birincisi ve en önemlisi eleştirenlerin düşman olarak görülmesi. Bu içeriden yada dışarıdan olması fark etmez. Eleştiriyor ise düşmandır. Halbuki hepimiz aynı gemideyiz.
Bir diğer eleştiri kulüplerimizin gelirleri arttığı için miras yedi gibi davranmalarına mani olmak için önlemler almaması. Kulüplerimiz batık durumda olmasının nedeni, alınmayan tedbirler.
Birde oyuncu menajerleri konusunda yapılamayan düzenlemeler. Çünkü düzenleme yok. Tam bir başı boşluk var. Menajerler kulüpleri ve altyapıya kadar indiği için aileleri kukla yapmış durumda.
TBF çalışanlarının ve kurullarının yönetmelikleri her kişi veya kulübe farklı uygulaması. Borçlu kulüplere lisans hakkı verilmemesi yönetmeliklerde var iken bu madde bazı kulüplere uygulanıyor bazılarına uygulanmıyor. Mağdur olan oyuncular ve antrenörler oluyor.
Ayrıca TBF çalışanlarının kulüplerin iç işlerine karışmaları. Antrenör seçiminde vs.
TBF gelirlerinin çoğunluğu kamu kurumlarından olduğu için, bir çok iç işlerine bakanlığın ve genel müdürlüğünün karışılmasına izin verildi.
23 yılın kısa özetini anlattım. Şimdi pırıltılı yılların ardından federasyonumuz yeniden yapılanma sürecine girecek. Turgay Demirel çıtayı öyle yükseltti ki yerinize gelecek kişinin işi gerçekten çok zor. Umarım aday olanlar yada olacaklar bu sorunların farkındadırlar ve çözüm reçeteleri ile gelirler. Bekleyelim görelim....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
harun erdener başkan olur gibime geliyor..
YanıtlaSil