14 Mayıs 2015 Perşembe




KUPALARIN EFENDİSİ

ANDAÇ YAPICIER

Üç yıldır Anadolu Efes yıldız takımını Türkiye Şampiyonu yapan, başarılı antrenörü Andaç Yapıcıer ile Türkiye Şampiyonası esnasında yapmış olduğumuz söyleşiyi aktarmak istiyorum. Bu yıl çok güçlü bir gruba düşmesine rağmen yenilgisiz şampiyon olmayı başardılar.


Dışarıdan bakıldığında Efes’in şampiyon olması gayet normal diye düşünenler olabilir. Ancak unutulmaması gereken, Efes’e gelen oyuncuların ve ailelerinin beklentileri çok yüksek oluyor olması. Bu ego savaşlarını yönetmenin kolay olduğunu sanmayın.

Örneğin bu sene iki benzer özellikte oyuncu aynı takımında yer alıyordu. Üstelik ikisi de bir birine yakın oyuncular ve takım kuracak olsanız hangisini transfer edeceğinizi şaşırırsınız. Oysa Andaç Hoca ikisinden de maksimum performansı almayı başaran nadir koçlardan.

Öncelik ile Andaç Yapıcıer’i tanıyalım; 1984 Tekirdağ doğumlu olan Yapıcıer, 2003 yılında Kırklareli Efes İle İlk Adım Spor Okullar’nda hem antrenörlük ile hem de Efes ile tanıştı. 2005 yazında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanınca İstanbul’a yerleşti ve eğitim hayatıyla birlikte Anadolu Efes Altyapısı ile çalışmalara başlamış oldu.

Öncelikli hedefi,’’ oyuncu yetiştirme ve sportif anlamdaki başarıların devamlılığını sağlamak sonrasında ise üstyapılarda görev almak kendini geliştirmek ve iyi bir organizasyonun başında olabilmek.’’ Olduğunu söylüyor.

Yıldız takım dışında 2 farklı yaş grubu çalıştırdığını ve bu turnuva biter bitmez Edremit’e ilkokullar Türkiye Şampiyonası’na gideceğini anlatıyor. Belki de bu satırları ikinci Türkiye Şampiyonluğuna gidiyorken okumuş olacak. Sezonun son turnuvalarını yaşadığımız şu günlerde bu turnuvada da iddialı olduğunu dile getiriyor.

Çalıştırdığı takımların hemen her problemi ile bizzat ilgilendiğini anlatıyor. Bu neden ile ister istemez meslek hastalığı olarak her şeyi kontrol etmeye çalışıyor. Yardımcıları Erdi Özten ve Serkan Bul ile iyi bir ekip olduğundan bahsediyor. Oyuncuların beslenmesinden, ders durumlarından uyku düzenine kadar her şeyi takip ediyor. Oyuncularının öncelik ile iyi insan olmalarını amaçlıyor.
Sohbetimiz esnasında evde kontrolün kimde olduğunu sorduğumda gülerek ‘’herkesin özgür alanları var’’ diyor.

Bu yıl sezon başında oyuncuları ile yenilmeden şampiyon olmak için söz vermişler. Sezon boyunca bu motivasyon ile çalışmışlar. Çekilen kura sonucu iddialı üç takım ile aynı gruba düşünce ‘’önce yada sonra oynamanın önemi yok şampiyon olmak istiyor isek kazanmak zorundayız’’ konuşması yapıyor. Grupta Banvit maçına çıkarken takımına ters motivasyon uyguluyor. Banvit’e farklı yenilip gruptan çıkamayabiliriz diyor ve oyuncularını bu şekilde motive ediyor.’’ Ve başarılı oluyor.


Çeyrek final maçını çok kolay kazanıyor ancak yarı final maçında Fenerbahçe maçında çok zorlanmasına rağmen kazanıyor. Final maçında ise ilk yarı boyunca geride oynamasına rağmen müthiş bir üçüncü periyot oynuyor ve şampiyonluğa ulaşıyor. Banvit maçının devre arasında ne konuşulduğunu merak ediyorumJ

Şöyle özetliyor;‘’Banvit maçının devre arasında ön taraf savunmasını çözmemiz gerektiğini , 3.
Periyodun başlangıcının çok önemli olduğunu, savunmayı oturtmamız gerektiğini, bir gün önce toplantıda neden kazanmaları gerektiğini sorduğumda bana tek tek cevap vermişlerdi bu cevapları hatırlamalarını, İstanbul şannpiyonu olarak ikinci yarıda sahada olmalarını istediğimizi konuştuk. Son cümlede ise Şampiyonluk fotoğrafında olmak isteyip istemediklerini sormuştum … Cevapta çok netti…’’


Sürekli bu takımın çok iyi arkadaş olduğunu birbirlerini çok sevdiğini bu durumun işini çok kolaylaştırdığını anlatıyor. Öyle mütevazi bir şekilde anlatıyor ki bu kadar mütevazi olma hocam gerçek sanırlar diyorum. Gülümsüyor….
Bence en büyük başarısı egosu bu kadar yüksek oyuncu kadrosunu rollerine inandırmak ve en yüksek verimi alabilmek. Tabi ki bu kriz yönetimini de anlatmasını istiyorumJ 
‘’Oyuncularım benden hem çok çekindiklerini hem de sevdiklerini söylerler. Kriz anlarında da bu iki konuya girip sakin kalmaya çalışıyorum, sorunun odak noktasına dikkat çekip oyuncularımı uyandırmayı hedefliyorum. Bazen ses tonu sert olabiliyor J Abi kardeş olduğumuz için aramızda çözüyoruz.’’

Öyle tatlı tatlı anlatıyor ki sanırsınız ki gayet önemsiz bir iş yapıyor. Ama hiç öyle bir durum yok Türkiye’nin en önemli basketbol kulübünün en önemli yaş grubunu çalıştırıyor ve daha da önemlisi bu gençleri hayata hazırlıyor.


Hem başarılı bir antrenör hem de mutlu bir aile babası yolun açık olsun hocam her şey gönlünce olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder