31 Aralık 2014 Çarşamba
30 Aralık 2014 Salı
HASAN HOCA'dan DESTEK
Dağrüşşafaka Doğuş genç takım antrenörü Hasan Serbest Beşiktaş genç takım oyuncusu Deniz Demiryol için geçmiş olsun mesajı yayınladı. Nezaketi için tebrik ve teşekkür ederim.
HASAN SERBEST
''Beşiktaş Genç Takım Oyuncusu Deniz Demiryol'a çok geçmiş olsun. Senin gibi yetenekli sporcuların aramızda olması lazım. Biran önce iyileşip sahalara geri dönmen dileğiyle.''
29 Aralık 2014 Pazartesi
GÜNÜN MAÇLARI
Küçük erkekler final gurubunda oynanacak 4 maç ile devam edilecek. 4 maçın içinde sıralama için önemli olan maç 18:30 da Ahmet Cömert Spor Salonunda Galatasaray-Darüşşafaka Doğuş maçıdır. Türkiye Şampiyonası için aday takımlar arasında ki maçlarından Beşiktaş'a kaybeden Darüşşafaka Doğuş bugün kazanmak isteyecektir.Zevkli ve çekişmeli bir maç bizi bekliyor.
28 Aralık 2014 Pazar
OKUR MAİLLERİNE ORTAK CEVAP
Gelen maillere bakılır ise ortak düşünce basketbol camiasının küçük bir camia olduğu yönünde. Ancak ben aynı fikirde değilim bunu da rakamlar ile ispatlamaya çalışayım.
Örneğin bu sezon basketbol müsabakalarına katılma başvurusu yapan kulüp sayısı 242 dir. İki yaş kategorisine katıldıklarını farz eder isek (kız ve erkek diye ayrılır) 844 takım eder. Bu sayıyı 12 (sporcu sayısı) 10,128 sporcu sayısına ulaşırız. Bu sayılara anne, baba, büyük anne ve büyükbaba ile çarpar isek 60,768 kişilik bir guruptan bahsediyoruz üstelik bu sadece İstanbul'un rakamları. 15-17 milyonluk nüfusa sahip bir şehir için düşük bulabilirsiniz ancak, bence küçümsenmeyecek bir rakam.
Bence eksiklik yada yanlışlık şurda; a kulübünde çalışan antrenör, idareci vb. b kulübünde de çalışıyor, X okul takımında da çalışıyor. Böyle olunca da bir kendimden örnek vereyim, bir kulübün bir takımını eleştirdiğiniz de eleştirdiğiniz antrenör ve idarecilerde size tavır alıyor. Selamı sabahı kesiyor. İletişim kanallarını kapatıyor, sizin hakkınızda ileri geri konuşuyor. Biz ülke olarak spor seyircisi olmadığımız için insanlar kendilerini çekiyorlar. Oysa objektif olabilsek toplum olarak elmalar ile armutları karıştırmasak büyük bir camia olduğumuzu düşünüyorum. Bu kısır döngüden dolayı dinamik yaratılamıyor. Yine kendimden örnek vereyim AsistTv geçen sezon aylık tekil 20 bin izleyiciye ulaşmıştı. Ancak bu sayı ve iç çekişmeler (başarımızı istemeyen camiadan olan insanların kötülemesinden bahsediyorum) reklam ve sponsorluk bulmasına yeterli olmadı. Oysa potansiyel olarak 60 bin üzeri izleyici potansiyeli olmasına rağmen reklam verenler için cazip pazar olarak görülmedi. Eminim ki kapanmamızı isteyenler vardır, zaten. hal ve davranışlarından bunu belli ediyorlar.
Sözün özü sizlerin düşündüğü gibi küçük bir camia değiliz. Yeter ki var olan dinamiği kullanabilelim.
27 Aralık 2014 Cumartesi
KAMUOYUNA DUYURULUR
wwwAsistTv.com yayın hayatına 2013 yılının Kasım ayında başladı. Yayın hayatına başlarken basketbola gerçekten emek verenlerin oyuncu yetiştirenlerin emeklerinin ortaya çıkarmak, emekçileri motive etmek, basketbolu daha fazla kitlelere sevdirmek daha fazla kişinin oynamasını sağlamak idi. Altyapı müsabakalarının hiçbir medya organı tarafından yayınlanması haber yapılmaması da kararımda etkili bir neden oldu. Bunca gencin uğraştığı bir spor branşı görmezden geliniyordu resmen. Bu sporu yapan gençlerimize bir haksızlık olduğunu düşündüm. Hayalim altyapı maçlarını canlı yayınlayan bir internet televizyonu kurmaktı. (Hayalim hala devam ediyor ancak geçen bir yıla oranla hedefe daha yaklaşacağıma sanki biraz daha uzaklaşmış hissediyorum.)
Maçlar canlı yayınlanacak basketbol programları yapılacak böylelikle basketbol daha çok izlenir konuşulur olacaktı. Hemen hemen bütün altyapı antrenörleri arkadaşım idi. Programlara gelir konuşurlar sorunlarını anlatırlar, bilgilerini paylaşırlar diye düşünüyordum. Kendilerini anlatabilirlerdi. Basketbol emekçileri de daha fazla oyuncu havuzundan oyuncu seçecekler ve onurlandırılmış olacaklardı. Bende basketbola bir hizmet sunmuş olacak, aynı zamanda sevdiği işi yapmış olan bir insan konumunda yaşayacaktım.
Henüz proje halinde iken camianın önde gelen isimleri ile görüşüp fikir alış verişinde bulundum. Hatta birlikte yapmayı teklif ettiklerim oldu. Türkiye'nin önde gelen kulüplerinden destek istedim. Böyle bir projede olacaklarını ve destekleyeceklerini söylediler. Güvendim açıkcası ilk defa görüntülü yayın yapan bir internet sitesi kuracaktım ve üstelik altyapılar için bulunmaz bir hizmet, veliler, oyuncularve antrenörler için bulunmaz bir fırsattı.
Ancak klasik anlamda internet sitesi gibi çalışmamız mümkün değildi. Çünkü maçlarda çekim yapmamız haber toplamamız gerekiyordu. İstanbul'da haftanın yedi günü minimum dört bazen beş salonda basketbol maçı oynanıyordu. Buda en az dört muhabir çalıştırmamız anlamına geliyordu. Bu arkadaşlardan gelen görüntüleri ve haberleri yayına hazırlayacak iki kişi ofiste çalışmalıydı. İş planı yapıldı ve start verildi.
Yayına başlamıştık. Hızla yükselen bir izleyici kitlemiz vardı. Veli röportajları yapıyorduk, antrenörler ile maçlardan sonra basın toplantısı düzenliyorduk Herşey yolunda gözüküyordu. Artık destek sözü verenleri arama zamanı gelmişti. Tam bir yıl önce 2013 Aralık ayında proje başlangıcında önde gelen kulüplerimizden aldığım sözler üzerine reklam sponsorluk desteği için aradığımda ilk şok ile karşılaştım. Bütçe, izlenme oranı, vs vs bahaneler başladı.(Üstelik istediğimiz ücretler aylık 750 TL ile 5000 TL arasında değişiyordu) Bütçeyi bahane gösterenler yılda yirmi otuz milyon dolar basketbola bütçe ayıran müesseseler. Daha sonra telefonlara çıkılmadı. Ne ben ne ekibim bu durumu antrenörlere yada sporculara yansıtmadık. Rakiplerinin maç cd'lerini istediklerinde bile ücretsiz ulaştırdık. Bunca yıldır tanıdığın insanlar telefonuma çıkmayınca hayal kırıklığı yaşadım yaşamadım dersem yalan olur.
İlk şoktan sonra hedef kitle olarak özel üniversiteler seçildi. Türkiye'de 190 civarı özel üniversite var. Hepsi ile tek tek görüşüldü. Özel üniversitelerin hedef kitleleri bizim izleyicilerimiz olduğu anlatılmaya çalışıldı. Ancak bu konuda başarılı olamadık. Hatta bir çoğunun basketbol takımı olmasına ve yukarıda bahsettiğim ücretlere maçlarını canlı yayınlamayı da teklif etmemize rağmen ticari olarak doğru bir pazar olmadığını düşündüler. Aklınıza gelen gelmeyen bütün markalar ile görüşüldü. Malesef ikna etmeyi beceremedim. (Ve bu sezon görüntülü yayın yapamıyoruz.)Buna rağmen Anadolu Şampiyonaları ve Türkiye Şampiyonaları dahil olmak üzere 2013-2014 sezonunu tamamladık. Bu seyehatlarin tamamı tarafımdan karşılandı.
Geçtiğimiz sezonun İbrahim Şahin röportajında şimşekleri üstümüze çektik. Ancak geri adım atmadık. Yayınlamaya devam ettik.
Sporcu sağlığı için haberler yaptık. Önerimiz oldu profesyonel oyuncular gibi altyapı oyuncuları da sigortalansın istedik. Çünkü gelişme çağında ki bu çocukların sakatlanma riskleri profesyonel sporculara göre daha fazla. Tedavi ücretleri oldukça yüksek olabiliyor ve her zaman da kulüpler karşılamıyor. Aileler mağdur olmasın istedik. Ailelerden yeterince destek bulamadık.
Bu sezon TÜBAD yemeğine tepki olarak haber (tepki veren tek yayıncıyım, TÜBAD açıklama yapmak zorunda kaldı) yaptım birkaç antrenörden destek geldi. Oysa antrenörlerin özlük haklarını savunmuştum.
Bürokratik engeller başlı başına bir yazı konusu.
Utanmadan asisttv.com projesinin kendi projesi olduğunu iddia edip bu sezon maç yayınlamaya kalkanlar oldu. Onlar komik duruma düştüler ve gerçek yüzleri ortaya çıktı sanırım.
Birde arkamdan dedikodu yapan velilere bir şey söylemek istiyorum; sizin çocuğunuz benim bağlantım veya kamera görüntülerim ile bir takımda oynayacak ve istikbal sağlayacak ise ben bu emeğim karşılığı bir ücret talep ederim. Kimse kusura bakmasın.
Velhasıl; bu süreçlerin hiçbirinde yanımda olmayan kulüplerin sorumluları (Burçin Badem hariç) ve sporcu velileri; 2014-2015 sezonunda takımlarını yada oyuncularını eleştirdiğimde eski dostluğumuzu bahane ederek (ancak adımı bir telefon konuşmasında 5 kere yanlış söyleyerek) savunmaya geçiyorlar. Hiçbiri ama hiçbiri kulübünde yada maçların oynandığı salonlarda yada başka bir mekanda bir bardak çay ikram etmişliği (Sinan Ömeroğlu ve İbrahim Şahin hariç) yoktur. Ben saha içinde gördüğüm eksikleri yada kendimce yanlışları yorumluyorum. Hepinizin hakkında tonla iddia geliyor. Hepsini dinliyor ve iletişim hatası yok ise (hakaret,psikolojik baskı dayak vs) duymamazlığa geliyorum. Arkadaşlar lütfen sizde kulaktan dolma yada tek bir yazı üzerine telefon açıp savunma yada sitemde bulunmayın. Kavgalı olduklarımı bile övülmesi gerekiyor ise övüyor hakkını vermeye çalışıyorum. Sohbet etmek için destek olmak için telefonumda kapımda 7/24 herkese açık.Arayan soran arkadaşlar var sağ olsunlar. Yalan iftira haber yapıyor isem düzeltmesini de yada faturasını da ödemesini bilirim. Özür dilemekte bir erdemdir. Özür dilemekten de çekinmem.
Saygılarımla
BEŞİKTAŞ ŞEYTANIN BACAĞINI KIRDI
Yıldızlar final gurubunda dört maçtan da yenilgi ile ayrılan Beşiktaş beşinci maçında galibiyet ile tanıştı 49-58
Maça hızlı başlayan ve arka arkaya sayılar bulan Beşiktaş 9-0 lık seri ile öne geçti. Beşiktaş'ın yaptığı top kayıplarını iyi değerlendiren İBB önce eşitliği sağladı daha sonra periyodu önde bitirmeyi başardı. 18-13 Sıkıştırmalı alan savunmaları ile İBB'yi hataya zorlamak isteyen Beşiktaş ceza atışlarının basket olması sonrasında periyodu geride bitirdi.
Maçın uzun bir bölümünde alan savunması yapan iki takımdan daha az hata yapan Beşiktaş maçı kazandı. Beklediğim kaliteden uzak geçen müsabakada pota altı atışları tercih eden Beşiktaş'a karşı şutları girmemesine rağmen dışardan şut atmayı tercih eden bir İBB izledik. İBB 4/25 üç sayılık atış oranı yanında 13/32 lik iki sayılık atış oranı ile maçı kazanmaları beklenemezdi.
Beşiktaş cephesinde ise; 1/9 üç sayılık atış oranının yanında 18/41 iki sayılık atış oranı ile oynayan Beşiktaş'ta negatif anlamda göze batan 3/14 atış oranı ile 6 sayı üreten Elvir Kurtoğlu, pozitif anlamada göze batan oyuncu ise 6/12 atış oranı ile 17 sayı atan Kerem Koçer ile 4/7 atış oranı ile 9 sayı üreten Yiğit Temel idi.
İBB cephesinde ise 3/12 atış oranı ile 14 sayı üreten Furkan Ayca, 13 ribaund alan Ali Koçak, 6 ribaund alan İbrahim Ay olumlu katkı verdiklerini söylebiliriz. Takımına negatif katkıyı ise Yiğit Topuz 4/14 atış oranı ile 8 sayı üretmesi ile gerçekleştirdi.
Dördüncü periyot sayı bakımından çok kısır geçti. Bunda iki takımın müthiş savunmaları yapmalarından değil atış seçimlerinin yanlış olmasından kaynaklandı. Beşiktaş ilk basketini 4:57 saniye sonra bulurken İBB ise orada sadece iki sayı (faul atışlarından) bulmuştu.
Bu sonuçla Beşiktaş final gurubunda umutlandı. İBB ise Beşiktaş'ı saf dışı bırakma şansını kaçırmış oldu. İBB hem galibiyet sayısını 3 maça çıkarmış olacaktı hemde ikili averajda Beşiktaş'a karşı avantajlı duruma geçecekti. Şimdi hesaplar tekrar karıştı. Türkiye Şampiyonası gitmeyi kim kazanacak bekleyip görelim.
25 Aralık 2014 Perşembe
GÜNÜN MAÇI
Bun gün oynanacak yıldız erkek final gurubu maçlarından iki tanesi seyredilmesi gereken müsabakalar.
17:00 İBB-Beşiktaş Bayrampaşa Spor Salonunda ki müsabaka da Beşiktaş'ın henüz galibiyeti bulunmuyor. İddiasını devam ettirebilmek için mutlaka galibiyete ihtiyacı var. İBB cephesinde ise ilk üç iddiasını sürderebilmek için kazanmak zorunda olduğu bir maç. Zevkli ve çekişmeli olacağını düşüüyorum.
18:30 DSİ_Galatasaray Caferağa Spor Salonunda oynanacak müsabaka da DSİ süpriz yaparak kendine sıralamada ilk beş arasında yer arayacak. DSİ'nin galibiyeti süpriz olabilir ancak çekişmeli bir maç bizi bekliyor.
24 Aralık 2014 Çarşamba
TÜBAD AÇIKLAMASI
Dün kü haberimizden sonra TÜBAD bir açıklama yapılmış bizde yayıncı bir kuruluş olarak daha fazla kişiye ulaşması amacı ile yayınlıyoruz.
Açıklama ile ilgili düşüncelerimiz çok güzel yazanın ellerine kalemine sağlık. Ancak anladığım kadarı ile yazışmalardan bir sonuç alınamamış. Demek ki müzakare safhasından eylem safhasına geçilmeli diye düşünüyorum. Açıklamada bahsi geçen konular hafife alınacak konular değil. Hukuk nezdinde çözülecek konular. Herhalde bu ülkede helal süt emmiş bir kulüp yöneticisi de TÜBAD'ı doğrular. Bir tane çıkar herhalde?
Daha kafa yorulsa bir sürü eylem planı bulunabilir, biz doğrunun yanında olmaya devam edeceğiz.

(TÜBAD) Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği - Basın Açıklaması
Türk Spor ve Basketbol Kamuoyuna duyurulur.
Kuruluşundan itibaren ülke basketbolunun sorunlarının çözülmesine katkıda bulunmak amacıyla çalışan ve konusunda tek ulusal sivil toplum örgütü olan TÜBAD, ülkemiz basketbolunda yaşanan son gelişmeler neticesinde bu yazıyı yazma ihtiyacı hissetmiştir.
Bundan bir yıl önce Türkiye Basketbol Federasyonu sayın Başkanı’nı ziyaret eden TÜBAD yönetimi, içinde yabancı uyruklu antrenörlerin ülkemizde çalışabilmesi için bazı kriterlerin oluşturulmasının da bulunduğu dört maddelik bir istekler listesi sunmuştur. Maalesef geçen bu bir senelik süre zarfında Federasyon tarafından konularla ilgili iyileştirici bir çalışma yapılmamış olup ayrıca tarafımıza bir geri dönüş olmamıştır.
Şu günlerde Türk Basketbol Antrenörleri için en kara dönemlerden biri yaşanmaktadır. Basketbol Federasyonu nezdinde antrenör haklarının iyileştirilmesi ve basketbolumuzun gelişimine yönelik tedbirlere ait önerilerimiz Federasyon tarafından dikkate alınmak bir yana, gündeme dahi getirilmemektedir. Örnek olarak liglerdeki yabancı oyuncu sayısının ne olacağına dair TÜBAD'ın fikri bile alınmamıştır. Bu gibi konularda ilkesel ve kurumsal bir yaklaşım gösterilmemekte, Türk Basketbol Antrenörü kimliği günden güne itibarsızlaştırılmaktadır.
Ülkemiz basketbolunun bugünlere gelmesinde Türk Antrenörlerinin yadsınamaz bir payı vardır. Gelecekte de evrensel boyutta daha birçok başarılara imza atacaklardır. Ancak, ülke basketbolunun geliştirilmesi ve korunmasının resmi sahibi olan Federasyon bırakın bu misyonunu, sanki var oluşunun nedeni tam tersiymiş gibi ülkemizin yabancı oyuncu ve antrenör cenneti olmasının önünü sonuna kadar açmıştır.
İşin daha da vahim boyutu, nitelikli ve evrensel antrenörlerin basketbolumuza girmesi kabul edilebilecek bir hal iken, nitelikleri ve geçmiş performansları fazlasıyla tartışmalı “sıradan” yabancı antrenörlerin ülkeye girişleri alenen teşvik edilir ve hatta bu tür oluşumlar menajerler aracılığıyla “pazarlanır” hale gelmiştir. Gündemdeki son örnekler insan aklını zorlar düzeye erişmiştir.
Diğer önemli bir nokta, antrenörlerin iş bulma ve iş değiştirme süreçlerinde Federasyonun kulüplere doğrudan tavsiyelerde bulunarak ortamı manipüle etmesidir. Eşit koşullarda kulüpler tarafından değerlendirilmesi gereken antrenörler hiç şans bulamazken, Federasyon’un portföyünde bulunan “bazı” antrenörlerin isimleri adeta kulüplerin kulağına fısıldanmaktadır. Tüm antrenörlerin hakkı olan serbest rekabet ortamı yok edilmekte, hakkaniyet ve tarafsızlık ilkesi tamamen yok olurken, Federasyon bir nevi “İş Bulma Kurumu” vazifesi görmektedir.
Ülkemizin öz değeri olan yerli antrenörlerimiz kendi ülkesinde 2. sınıf insan muamelesi görürken mesleki gelecekleri birkaç kişinin iki dudağının arasına sıkışmaktadır. Antrenör özlük hakları ve mesleki kariyer olanakları konularında resmi merci olan Federasyon’un attığı bir adım neredeyse yoktur. Ayrıca, basketbol ailesi içindeki bağlar yukarıda sıralanan ve benzer nedenlerle günden güne daha da zayıflamış olup neredeyse sevgi, saygı ve güven ortamı kaybolmaktadır.
Bu çerçevede, asli görevlerini bir kenara bırakarak kulüpçülük ve pazarlamacılık faaliyetlerine ağırlık veren Basketbol Federasyonu’nu uyarma, toplumu bilgilendirme hakkını ve sorumluluğunu kendinde bulan TÜBAD, bu görevini yerine getirirken basketbol ve spor kamuoyuna da hissettiği rahatsızlığı duyurmakla mükelleftir.
Kamuoyuna duyurulur.
23 Aralık 2014 Salı
TÜBAD
Türk Basketbol Antrenörleri Derneği, ne iş yapar çok merak ediyorum. Yaz aylarında turnuva düzenlemekten başka bir faaliyetleri var mı acaba? Yazmayayım dedim ama gördüğüm kadarı ile kimseden bir tepki yok. Yine iş başa düştü. Derneğe bağlı antrenörlerin evlerine ekmek götüremiyor, Türkiye Basketbolu yabancı antrenör işgalinde dernek olarak yaptığın, büyüklerimize plaket vermek için yemek düzenlemek. Haberi ilk gördüğümde körlerle sağırlar birbirini ağırlar atasözü aklıma geldi. Üstelik bunu yapan insanlar duayen dediğimiz insanlar. Pes.
Üyelerinizin haklarını koruya biliyor musunuz, gelişimlerine katkı sağlamak için neler yapıyorsunuz? bunları çaba sarfediyormusunuz? Deplasmanlı lig seviyesinde bir çok üyeniz mağdur iken yaptığınız bu gece en ufak tabiri ile ayıp. En çok takip edilen haber sitesinde haber oluyor bir tek yorum bir tek eleştiri almıyor bu durum. Basketfaul.com sitesinde ben bu yazıyı yazarken 1398 kez okunmuştu bu haber. Tek yorum yok. Sitenin sahibinden tek bir eleştiri yok. Dün gece orada toplanan ekibin üyelerinin özlük hakları için çalıştay düzenlemesi gerekirken birbirlerine plaket veriyorlar.Dün akşam bilmem kaçıncı plaketlerini aldılar. İyi güzelde üyelerin ne durumda? Sözün bittiği yer burası bence.
Senin en başarılı iki üyen biri geçen yıl TBL2'nin şampiyonu diğeri TBL2'nin ikincisi işsiz. Biri çiçek suluyor diğer tv'de maç yorumluyor. Dernek olarak sen ne yapıyorsun 1970 model kalipso kralı Metin Arsoy şarkıları ile yiyelim içelim.
Aylardır maaşlarını alamayan üyeleriniz için bir şey yapmayı düşünün bence.
PERTEVNİYAL ATAŞEHİR YILDIZLARI
Açıkcası Pertevniyal'in maçı kazanacağını düşünüyordum. Bu maçı seyretmeyi bile planlamıyordum. İBB-BJK maçı için salondaydım ve mecburen baktığım bir maçtı. Ancak dakikalar ilerledikçe sahada inancı artan bir Ataşehir takımı vardı. İlk yarı boyunca müthiş bir savunma yapan tek başına Pertevniyal'e direnen ve arkadaşlarını inandıran Hasan Fırat adlı bir oyuncu vardı. Fiziksel yetersizliğine rağmen yaptığı savunma ile Efes'in gelecekte ki umudu Ege Havsa'yı sahadan silen boş kaldığında da şutları sokan ve ilk periyottan itibaren takımının önde olmasını sağlayan bir Hasan Fırat. Dün akşam ki sergilediğin oyun için tebrikler. Bir ara fark 20 sayıya kadar çıktı ve Ataşehir kazandı.66-68
Hasan Fırat ile başladık söze; oysa karşılarında Türkiye'nin en büyük kulübünün oyuncularını yendiler. Oynayan oynamayan bütün oyuncuları kutlamak gerekir. KAAN KAYALAR, ALPASLAN TARTICI,HASAN FIRAT, DERİN SAĞMANLI, BATU YUMLU, ATAKAN TÜRKOĞLU, EGE SOLMAZ,ALP EROL, NAHİT ALMALI, SERHAT DİNÇ, OĞULCAN PAKSOY,DOĞUKAN TEYİN bu kadroya alkışlıyorum.
Spor okulundan hallice bir takımı yenemiyorlarsa oyuncularda suçu biraz da kendilerinde araması gerekir. Örneğin Samet Gülek (yıldız milli, genç milli) 40 dakika saha da kalıp hiç bir şey üretmemek te neyin nesi. Attığın sayı 1/3 atış oranı ile 2. Nasıl oyuncu olmayı düşünüyorsun acaba, hangi takım seni alıp oynatır? Mayıs 2015'te kapının önüne konursan büyük hayal kırıklığı olur hem senin hem ailen için. Canberk Şahin 22 dakika 6 sayı 2 ribaund, Koray Erdoğan 31 dakika saha da kalıp attığı sayı 9 (3/15 atış oranı), Erkam Kırış 20 dakika sahada 1/6 atış oranı ile attığı sayı 5 sizin katkılarınız böyle olunca da maç kazanmanız mümkün değil. Samet Gülek için söylediklerim sizin içinde geçerli çok değil Mayıs 2015' e 5 ay kaldı. Bence kafanızı toplayıp önce kendiniz için takım olun ve bu tabloyu değiştirin.
BEŞİKTAŞ KAZANDI İTÜ SEVİNDİ
Beşiktaş İBB karşısında ölüp ölüp dirildiği maçı son 58 saniyede öne geçerek kazandı.66-62. İBB açısından daha önemli olan ve kazanması gereken maçta son 58 saniyede ki top kayıpları ile kaybetti Böylelikle klasman gurubunda ikinci mağlubiyetlerini aldılar. İki mağlubiyetli İTÜ'nin sıralamada altında kaldılar.
Maça çok istekli başlayan İBB Halil Türkcan'ın 7/12 atış oranı ile 22 sayı 7 ribaund 2 blok 5 top kaybı, Serdar Sözer'in 3/8 atış oranı ile 12 sayı 4 top kaybı, Şahin Altun'un 2/6 atış oranı ile 7 sayı 7 top kaybı 2 top çalma 4 ribaund ile oynaması sonucunda maçı uzun süre önde götürdü. Ancak takım halinde yaptıkları 19 top kaybı üstelik 4 tanesinin son bir dakika içinde yapılması maçın kaybedilmesinde en büyük etkendi. İBB eline gelen büyük fırsatı kaçırdı. Bir daha bu kadar kötü Beşiktaş'ı yakalamaları zor.
Beşiktaş cephesinde ise çok kötü bir ilk yarı oynayan Berkay Taşkıran öyle ki ilk yarı boyunca sayı bulamadı. Üçüncü periyot uzun süre kenarda oturmak zorunda kaldı. Berkay Taşkıran 3/13 atış oranı ile 12 sayı 4 ribaund 2 top kaybı ile maçı tamamladı. Berkay Taşkıran'ın bu kötü oyununa Deniz Kuran'ın 2/12 atış oranı ile 5 sayı, Deniz Demiryol'un 0/6 atış oranı ile 1 sayı ile katlanınca Beşiktaş için kazanmak mucizelere kaldı. Ömer Al 6/14 atış oranı ile 17 sayı, Mert Özer 4/7 14 sayı 6 ribaund, Yasin Şahin'in 4/9 atış oranı (4/4 atış oranı ilk yarı) 10 sayı 7 ribaund performansları ile maçı kazanmayı bildi.
Ancak şunu söylemeliyiz ki Beşiktaş bu kadrosuna takviye yapmalı. Sezon başından beri şans verdiği Deniz Kuran ve Deniz Demiryol istenilen gelişimi bir türlü gösteremiyor. Takıma katkıları neredeyse hiç yok. Her iki Deniz'den de umudumu kesmek üzereyim. Benim umudumu kesmem önemli değilde Beşiktaş umudunu keserse delikanlılar için hiç iyi olmaz. O yüzden hadi toparlanın artık.
22 Aralık 2014 Pazartesi
21 Aralık 2014 Pazar
UNIBASKET'ten ÖZÜR
Uzun zamandır camiamızda görmediğimiz bir büyüklük gösterip özür diledikleri için Unibasket camiasını ve başkanları Derya Erçevk'i kutluyor ve açıklamasını paylaşıyoruz. Umarım herkese örnek olur ve özür dilemekten korkmayız.
''UNIBASKET SPOR KULÜBÜ OLARAK BÜTÜN BASKETBOL ALTYAPI CAMİASI’ NDAN, BEYLERBEYİ SPOR KULÜBÜ’ NDEN VE ÖZELLİKLE SPORCU ÇOCUKLARIMIZDAN ÖZÜR DİLERİZ.
Uzun yıllardır ilk kez bir haftasonu, rahatsızlığım nedeniyle görevimin başında olamadım, bu nedenle kulübümün bir kısım maçlarında da bulunamadım. 20 Aralık 2014 Cumartesi akşamı Küçük B Takımımızın (2002) Beylerbeyi Kulübü ile oynadığı maçta ; bir velimizin rakip takım sporcusuna hakaret etmesi ile başlayan ve iki takımın velileri arasında spora yakışmayan sürtüşmelerle maçın bitiminde de devam eden olaydan büyük üzüntü duydum. Çok sevdiğim, saygı duyduğum, değer verdiğim, eğitimli, kültürlü, emektar, sevecen ve bu kadar düzeyli insanların bile, bir tatil gününde keyifle izleyecekleri, 12 yaşındaki çocukların maçında kontrolü kaybedebilmeleri ise üzüntümü arttırdı.
Unibasket Spor Kulübü olarak ekibimle birlikte, uzun yıllardır, Türk Basketbol Altyapı Camiası’ nın sevdiği, saydığı, birçok konuda örnek aldığı bir kulübüz. Ayrıca ; Unibasket Spor Kulübü’ nün kurucusu ve başkanı olarak ben ; kendi kulübümün de ötesinde Türk Basketbol Altyapı Sektörü’nün iyileşmesi, gelişmesi, hizmet standartlarının yükseltilmesi ve Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) denetim ve kontrolu altına alınması yönünde yoğun çalışmalar yapan birkaç yöneticiden biriyim. Türkiye de mevcut 3000 altyapı kulübü ve basketbol okuluna gönüllü danışmanlık yapan, doğruları gösteren, sorunlarına çözüm bulmaya çalışan. Her türlü ahlak, etik ve terbiye dışı olayla mücadele eden bir “Basketbol Ağabeyi” yim. BU OLAY BENİM KULÜBÜME VE VELİME HİÇ YAKIŞMADI ..
TBF Altyapı Değerlendirme Kurulu olarak Ocak Ayı içinde İstanbul, Ankara ve İzmir’ de yapmayı planladığımız ve Türkiye deki bütün basketbol altyapı kulüplerinin katılacağı büyük toplantıların önemli gündem maddelerinden biri de “SPORCU VELİSİ DAVRANIŞI VE SORUNLARI” dır. Maalesef son yıllarda sporcu velileri kaynaklı (en çok da çocuklarımıza zarar veren) sorunlar büyük boyut kazanmış bulunmaktadır. Bir spor adamı olarak artık spor olarak tanımlayamadığım "TÜRK FUTBOLU" içinde mevcut “HOLİGANİZM" in ‘”eğitimli/ kültürlü insanların sporu” olan basketbolumuza bulaşmaması için bütün basketbolseverlerin büyük çaba harcaması gerekiyor.
Sporda başarı ve mutluluk, (daha önemlisi ; "çocuklarımızın sporcu kişilikli bireyler / başarılı sporcular / kaliteli spor seyircisi" olmaları) ; velilerimizin çok önemli kesimini oluşturduğu “Spor Kulübü Aile” lerinin bir bütün olarak, aynı örnek söylem ve davranışlar içinde olmalarıyla mümkündür.
Unibasket Ailesi olarak 16 yılda ilk kez böyle bir olayla karşılaştık. Biz ; uzun yıllardır veli olaylarının yaşandığı, katıldığımız lig ve turnuvalarda, velilerimizin seviyesi ile de ayrıca örnek alınan bir kulübüz. Bu veli davranışı ; şahsım, kulübüm, ekibim, sporcularım, olayda hatası olmayan velilerim ve UNIBASKET İsmi için “bir kara leke” olarak kulüp tarihimizde yerini alacaktır.
Bu üzücü olaya neden olan velimin rakip kulüp ve sporcusu nezdinde hatayı telafi edici girişimde bulunmasını bekliyorum. Ayrıca Kulübümüze yakıştıramadığım sert yaptırımlara gerek bırakmayacak şekilde, kendini kontrol edemeyecek veli/lerimizin bundan sonra maçlara gelmemelerini önemle rica ediyorum.
Kulübümüzün 17 nci yılında ilk kez bir velimin neden olduğu bu olay nedeniyle, Şahsım ve Kulübüm adına, bütün Basketbol Altyapı Camiası’ ndan, Beylerbeyi Spor Kulübü’ nden, Unibasket Ailesi’ nden ve BÜTÜN SPORCU ÇOCUKLARIMIZDAN özür diliyorum.''
Sevgi ve Saygılarımla
Derya Erçevik - Unibasket SK Kurucu ve Başkanı
Derya Erçevik - Unibasket SK Kurucu ve Başkanı
GENÇLER DİKKAT
Önce ki yazımda bahsettiğim İstanbul gençler ligi ile yazımın devamı olarak bir kaç satır daha eklemek gerekiyor.
Fenerbahçe Ülker'de gelecek vaat eden oyuncular hiç kuşkusuz Ömer Faruk Yurtseven; hem kulübü hem Türk basketbolu çok şeyler bekliyor. İzlediğimiz kadarı ile Ömer'de bu beklentileri boş çıkarmıyor. Takımı için çok faydalı oynuyor. Bir diğer oyuncu Egehan Arna sorumluluk aldığı maçlarda önemli bir istatistik ile takımına maç kazandıran oyuncu oldu. Ayrıca Ercan Bayrak ve Doğancan Çelik gösterdikleri performansları ile dikkat çeken oyunculardı. Özellikle Doğancan Çelik'te ki olumlu değişim alkışı fazlası ile hak ediyor.
Darüşşafaka Doğuş'da bu yıl oynayan oyuncuların tamamı eşit dakikalarda süre aldı. Daçka'nın sezon başında dikkat çeken transferleri Mehmet Alemdaroğlu ve Mert Başdan idi. Mert Başdan'dan istediğini alamadı. Mert Başdan'da Daçka'dan istediğini alamıyor. 97 doğumlu oyuncu 2015 Mayıs ayında nerede oynayacak acaba. Takımın da üstlendiği rol ile a takımda yer bulabilmesi zor gözüküyor. Kulübün yatırım yaptığı diğer oyuncular Kerem Ertekin, Umut Geçen ve İbrahim Gülşen beklenen katkıyı sağlayamıyorlar. Daçka önümüzde ki yıl EBBL'ne katılmaz ise bu oyunculara yazık olacak. Bu oyuncular içinde beklenenden fazlasını veren tek oyuncu Mehmet Alemdaroğlu. Oynadığı oyun ile aldığı dakikaların hakkını fazlası ile veriyor.
Pertevniyal'de ise sezon başı planlamasında Furkan Korkmaz'ın a takıma gitmesi kontenjan oyuncu haklarını Oğulcan Baykan dan kullanılması ve talihsiz sakatlık sonucu takım çok etkilendi. Yıllardır almadığı kadar yenilgi aldılar. Pertevniyal'de kadrosunda ki hedef oyuncular Ege Havsa ve Erten Gazi. Bu iki oyuncu gerçekten uzun dakikalar ve sorumluluk alıyorlar. Koç Bilal Duru maçın kazanılmasından çok bu oyuncuların kazanılması için çaba gösteriyor. Bu sırada genç milli takıma seçilen Samet Gülek aldığı şansı olumlu kullanamadığını düşünüyorum. Maç başına 20-25 dakika ortalama süre verildiğine dikkat çekelim. Bu sürede beklenen gelişimi gösteremediğini söyleyebiliriz. SametGülek'in işi oldukça zor.
Galatasaray'da dikkat çeken oyuncular Alperen Kurnaz (1999) Nikolov ve Emre Özkanlı. Emre Özkanlı pivot fundamentali iyi olan bir oyuncu. Eksiklerini gidermesi ve doğru takımı seçmesi halinde basketboldan uzun süre ekmek yiyebilecek bir oyuncu görünümünde. Basketbola yatırım yapmaya devam etmeli. Nikolov ise müthiş bir hücumcu. İstediğinde çokta iyi savunma yapıyor. Bu süreleri arttırmalı. Alperen Kurnaz ise dikkat çeken bir oyun ortaya koyuyor. Müthiş istek ve oynama arzusu olduğunda basketbola vereceği çok şeyi olduğunu düşünüyorum. Sadece çalışmalı ve oynayabileceği takımları tercih etmeli..
Ataşehir Yıldızları sezona iki Galatasaray galibiyeti ile başlayınca dikkatleri üzerine çekti. Kutay Akpulat'ta takımında en etkili ismi oldu. Her maç yüksek sayılar atması dikkatleri üzerinde toplanmasını sağladı. Ancak final gurubunda hiç bir hedef maçı kazanmaya bile yaklaşamadılar. Ayrıca atmış olduğu yüksek skorlu maçların istatistiğine bakılınca düşük yüzde ile attığını yani çok fazla top kullandığını görebilirsiniz. Bence çok fazla şansı olan bir oyuncu değil.
Beşiktaş sezon başında ölüm gurubu denen guruptan final gurubuna kalmayı son maçta hatta son dakika da kaçırdı. Kimse Beşiktaş'a şans tanımazken son topu yanlış kullanıp klasman gurubuna kaldılar. İTÜ, Pertevniyal ve Fenerbahçe Ülker maçlarını müthiş bir takım olmuşlardı. Klasman gurubuna kaldıktan sonra kadrosundan İdris Taşkan ve Doğa ile yollarını ayırdılar. Bekir Karlı şansız bir sakatlık sonucu uzun süredir takımdan ayrı ancak Beşiktaş yoluna devam ediyor. Beşiktaş'ta dikkat çeken ve uzun süre faydalanmak istenen oyuncular Ömer Al, Berkay Taşkıran ve Deniz Demiryol.. Ömer Al alternatifi olmamasından dolayı istatistiği düşük olmasına rağmen oldukça uzun süre alıyor. Gelişimi devam edecektir. Deniz Demiryol malesef ki düşük yüzdeli şut atmasından dolayı oyunda fazla kalamıyor. Süresini arttırmak istiyor ise şut yüzdesini geliştirmesi gerekiyor.
İTÜ'ni sezon başından beri çok eleştirdim, tecrübeli hoca İbrahim Şahin tek kelime etmedi sitemde bulunmadı.Büyük zorluklarla uğraşıyor. Transfer etmek istediği bütün oyuncular başka takımlara gittiler. Buna rağmen elinde ki kadro ile mücadeleye devam ediyor. Ancak ben şanslarının olmadığını düşünüyorum. Takımın yıldızları Berke Aygündüz ve Furkan Yalçınkaya. Özellikle Berke Aygündüz attığı sayılar ve aldığı süreler ile takımının sayı yükünü sırtlamış durumda. Ancak kişisel düşüncem müdafasının çok zayıf olduğu ve sert savunmalar karşısında psikolojik yenilmesi. Altarnatifsiz bir şekilde çok uzun sahada kaldığı için yorulduğu dakikalarda sert savunmalar karşısında atış yüzdesi düşüyor. Çok güçlenmesi lazım. Furkan Yalçınkaya ise aldığı ribaundlar ve pota altında ki mücadelesi ile takımın hammalı ve görünmez kahramanı durumunda.
Yukarıda adı geçen oyuncular basketboldan ekmek yiyebilmeleri ve takımlarında kalabilmeleri için çok çalışmaları ve kendilerine iy bir danışman (menejer) tutmaları gerekiyor. Doğru takımlara gitmeleri ve doğru yönlendirilmeleri gerekiyor. Yoksa büyük hayal kırıklığı yaşayabilirler. Hepsinin yolu açık olsun. .
ŞAHİN HOCA'dan MEKTUP
Sevgili dostumuz İTO Spor Kulübü Basketbol Antrenörü Şahin Kundakçı aşağıda bir kaç kelam etmiş hiçbir yorum eklemeden sizlerle ile paylaşmak istedim.
'Slaven Bilic;
Gençlere galibiyeti sindirme yetisi, mağlubiyetle baş etme olgunluğu ve adalet duygusu kazandırmaya çalışıyorum, futbol oynamayı yardımcılarım da öğretebilir....
Birkaç satır da ben yazmak isterim,
Türk ve dünya sporunun ihtiyacı olan bu yaklaşımı ayakta alkışlıyorum. Sözde erdemli arkadaşların bir gün, bu duruşu sindireceklerinden eminim.
Her meslektaşım, sohbet meclislerinde ve sanal medya sütunlarında galibiyetten daha önemli değerleri anlatmaktan geri durmazlar. Kim bilir belki ben de buna dahilimdir. Uygulamalara geçtiğimiz andan itibaren galibiyetin, şampiyonluğun ve kazanmanın dayanılmaz cazibesi ile sporcularımıza, rakiplerimize olan tavrımız, nedense bu meclislerin ve sütunların öngörüsünden uzak oluyor.
Antrenörlük, doğası itibari ile insan ruhunu inanılmaz bir şekilde okşayan, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en tepesinde, tarifsiz bir tatmin yaratan, sonuçları itibari ile ne kadar önemli olsa da, bizleri çıkardığı tepelerde, dünyayı yönettiğimiz duygusu ve hazzı ile hazmedilebilmesi çok zor bir meslektir.
Spor yöneticiliğinin de bundan fazlası vardır eksiği yoktur. demeçler, söylemler bir tarafta, tutumlar ve davranışlar bir taraftadır.
Basketbol, son 20 yılda önemli değişimler yaşadı, buna rağmen teknolojinin de geldiği nokta itibari ile Basketbol ÇÖZÜLMÜŞ BİR SPORDUR. Antrenörlük sadece Basketbol Literatürüne ilişkin yönü ile oldukça kolaylaşmıştır. Elit Bir Antrenör olmak ya da Elit Bir Spor Adamı olmak ise bu eğitimin dışında yetenek ve özellikler gerektirir.
Gelelim nasıl Elit Antrenör ya da Spor Adamıı olunacağına.
İşte bu tamamen bir aile ve ülke meselesidir. Ya bunu destekleyen bir SPOR ANLAYIŞI yada popüler tabiri ile SPOR EKOL' ü oluşturacağız, ya da yel değirmenlerine kılıç sallamaya devam edeceğiz.
Küçükler liginde ZONE SAVUNMA yapan 3 sayılık atış yaptırmayan bir ülkede, işini korumak uğruna ödünler verilen bir ülkede, Antrenörlüğün ne meslek sayıldığı ne de gerçek bir birlikteliğinin olduğu bu ülkede, Torpilin, kayırmanın her noktaya sızdığı bir ülkede, ayak kaydırmanın dedikodunun hobi haline geldiği bu ülkede,en sevilen ve en bilinen olmak savaşının acımasızlığında tüm Don Kişot' lara selam olsun o halde...''
20 Aralık 2014 Cumartesi
GENÇLER LİGİNDE ŞAMPİYONA ADAYLARI
İstanbul gençler ligi final gurubunda ilk yarı maçlarının tamamlanmasına 2 maç kala genel anlamda bir değerlendirme yapmak istedim.
Sezona iddialı başlayan Fenerbahçe Ülker, Darüşşafaka Doğuş (yeni kurulmuş bir takım olmasına rağmen), Pertevniyal, Ataşehir Yıldızları, Galatasaray, Beşiktaş, İTÜ ve İBB takımları idi. Gurup maçları sonunda Beşiktaş, İBB ve İTÜ klasman gurubuna düştüler. Klasman gurubunda ilk iki sırayı alan takımlar ile final gurubunda 4 ve 5 inci takımlar ile Türkiye Şampiyonası için mücadele edecekler. Klasman gurubunda İTÜ beklenmedik bir yenilgi ile bir adım geri düşmüş durumda. İTÜ'nin maç kaybetme hakları kalmadı.
Final gurubunda ise ilk maçlar oynandığında Fenerbahçe Ülker kısıtlı oyuncu kadrosu ile dikkat çekti. Ömer Faruk Yurtseven ve Egehan Arna dışında ki oyuncuların nasıl bir performans gösterecekleri merak konusu idi. Üstelik antrenör değişikliğine gitmişlerdi. Oyuncu kurucu pozisyonunda ciddi bir eksiklikleri vardı. Gurup maçlarında Pertevniyal'e iki kere yenilmişler Beşiktaş maçını da son dakikalarda kazanıp final gurubuna kalmayı hak etmişlerdi. Üstelik Metin Ağırbaşoğlu kadrosunda 2 tane (1999 doğumlu) yıldız takım oyuncusu ile sahaya çıkmak zorunda idi. Bunca dezavantaja rağmen oyuncularına güvenen ve gelişmelerine katkı sağlamaya çalışan Metin Hoca'yı tebrik etmek gerekiyor. Hedef maçların en kritik anlarında Ahmet Can Duran'ı oyuna sokmak durumunda kaldı. Bu kısıtlı kadrosuna rağmen gurubunda 2 kere yenildiği Pertevniyal'i (16 sayı farkla ile) Daçka'yı (10 sayı fark ile) yenmeyi başardı. Bu sayı farkları belki de İstanbul Şampiyonu yapacak.
Daçka ise yeni oluşturulmuş bir kadro ile sezona iddialı girdiler. 16 kişilik geniş bir kadro ile yola çıktılar. Her pozisyon için 3 oyuncu alternatifli bir takım vardı Hasan Serbest'in elinde. Ligin şanslı antrenörü diyebiliriz kendisi için. Oyuncularına hemen hemen eşit dakikalarda şans tanıyor. Kadrosunda ki bir çok oyuncu ilk defa şampiyonluğa oynadığı için zor maçlarda bocalıyorlar. Kaybettikleri Fenerbahçe maçında bu açıkca görüldü. Bu geniş kadro oyuncuların kendilerini göstermek istemeleri egolarının yüksek olması (ki bu doğal hepsi delikanlı) idare edilmesi zor bir takıma sahip oldu. Son oynanan Galatasaray maçına kadar iyi idare ettiler. Galatasaray maçı kadrosunda ve tribüne giden oyuncular arasında Yiğit Ene yoktu. Ayrılmak istediğini en yakınından duydum. Kaybedilen Fenerbahçe maçı sonrası oyun düzeninden ve aldığı dakikalardan memnun olmayan oyuncular homurdanmaya başlıyordu. Hasan Hoca'nın işi zor anlayacağınız. Daçka başka fire vermez ise bence Şampiyonluğun en büyük adayı.
Pertevniyal gurup maçlarının sonunda gösterdiği form düşüklüğünü Daçka karşısında da gösterip 15 sayılık bir mağlubiyet aldı. Ancak Pertevniyal'de kontenjan oyuncu eksikliği dışında çeşitli oyuncularda yaşanan sakatlıklar ve Furkan Korkmaz'ın A takım kadrosunda yer alması takım yapısını olumsuz etkileyen faktörlerdi. Bunun yanında yıldız takımdan gelen oyuncuların (Samet Gülek, Kaan Birer) istenen katkıyı verememesi tecrübeli hoca Bilal Duru'yu zaman zaman zor durumlara düşürdü. Final gurubunda Daçka ve Fenerbahçe'ye mağlup olan Pertev gösterdiği mücadele ile kazanabileceğini gösterdi. Final gurubunun ikinci maçlarında kazanması süpriz olmaz ama sayı farkı dezavantajları bulunmakta.
Yeşilyurt yine sessiz sedasız üstelik bir oyuncusunu Pertevniyal'e vererek hedefe doğru yürüyor. Hedefleri Türkiye Şampiyonası'na gitmek. Ataşehir maçını kazanmaları yada 6 sayının altınd alacakları mağlubiyet onları hedeflerine taşıyabilir. Aldıkları Galatasaray galibiyetleri ekstra bir galibiyet oldu.
Galatasaray sezon başından beri bir türlü kadrosunu oluşturamadı. Nikolov'un aralarına katılması ile toparlanma emareleri gösteren cimbom, Pertev maçında ki şansız sakatlık sonrası Nikolov'un Yeşilyurt maçını kaçırması ve aldıkları mağlubiyet hesapları biraz karıştıracak gibi. Ataşehir karşısında aldıkları farklı galibiyet en büyük avantajları.
Yarında gençler liginin oyuncularından ve klasman gurubundan bahsedelim.......
18 Aralık 2014 Perşembe
İLK YARININ LİDERİ FENERBAHÇE
Namağlup iki takımın mücadelesinde daha iyi organize olan ve hücum eden Fenerbahçe Ülker kazandı 69-59. Savunma sertliğinin ve basketbol kalitesinin arzulanan seviyede olmadığı maçta bireysel performanslar ön plandaydı. Fenerbahçe'de Egehan Arna sahanın yıldızı idi. Darüşşafaka'da ise Mehmet Alemdaroğlu takımını sırtlayan oyuncu oldu ancak maçı kazanmalarına yetmedi.
Maçın gelirken Darüşşafaka Doğuş'un +10 kazanacağını tahmin ediyordum. Bunu da Daçka'nın sezon başından beri bütün oyuncularına eşit süre vererek oynatması skor yükünü eşit dağıtmaya çalışması, kısacası rotasyonu bol oyuncu kadrosu ile daha sert bir savunma yapacaklarını düşünüyordum. Özellikle de dış oyunculara. sert savunma ile sayı şansı vermeyeceklerini düşünüyordum. Ancak Daçka bunu gerçekleştiremedi. Aksine sahanın yıldızı Fenerbahçe'den Egehan Arna oldu.
Daçka'da ayakta kalan tek oyuncu 16 sayı 7 /17 atış oranı ile Mehmet Alemdaroğlu idi. Diğer oyuncular taşıdıkları formanın sorumluluklarını yerine getiremediler. Özellikle Mert Başdan (20 dakika) 5 sayı 2/8 atış oranı, Kerem Ertekin (23 dakika) 8 sayı 3/9 atış oranı, Yesukan Onar (27 dakikada) 5 sayı 3/9 atış oranı, Samir Koç (17 dakikada) 2 sayı 1/3 atış oranı ile umutları boşa çıkardılar. Bu oyuncular aldıkları süre ve kullandıkları top sayısı göz önüne alındığında anlaşılan final maçının ağırlığını kaldıramadılar. Genç oyuncu olduklarını unutmayalım ve sabırlı olmaya çalışalım. Bu oyuncularda hata yaparak öğrenecekler.
Fenerbahçe cephesinde ise; sahanın ve takımın yıldızı tartışmasız Egehan Arna oldu. 40 dakika sahada kalan Egehan 11/21 atış oranı 31 sayı, 6 asist ve 6 ribaund üretti. Rakiplerini her pozisyonda geçmeyi başaran ve 2 sayılık atışlarda oldukça yüksek bir yüzde ile oynayan Egehan yaptığı 6 sayı pası ile de sahada yıldızlaştı. Yaptığı penetrelerle rakip savunmanın dengesini bozan Egehan, arkadaşlarını pozisyon hazırlayıp sayı bulmalarını sağladı. Ömer Faruk Yurtseven 12 sayı 11 ribaund 3 blok ile ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Ercan Bayrak'ta 7 sayı 9 ribaund ve yaptığı savunma ile takımının görünmez kahramanı oldu.
Bir kaç kelime Doğancan Çelik için söylemek gerekir. Yaklaşık bir yıl önce yıldız takımda oynarken Bayrampaşa salonunda Efes maçında sokmuş olduğu mucize üçlükler ile takımına maçı kazandırmış ve dikkatimi çekmişti. O zaman ki fizik yapısı ile şimdi ki hali arasında dağlar kadar fark var. Gösterdiği çaba için tebriği ve alkışı hak ediyor. Geçen yıl oynadığı rol ile şimdi aldığı rol arasında da dağlar kadar fark var. Hem gösterdiği gelişim hemde antrenörünün güvenini boşa çıkarmamaya çalışmasından dolayı alkışı hak ediyor. Yıldız takımdan gelip Fenerbahçe genç takımının guardı olmak 34-35 dakika sahada kalmak hiç kolay birşey değil. Tebrikler Doğancan Çelik.
Bir alkışı da Metin Ağırbaşoğlu'na. Sezon başında bu göreve gelip kısıtlı kadrosuna rağmen bütün rakiplerini yenmeyi başardığı ve oyuncularına vermiş olduğu rolü benimsetip gelişmelerine katkı sağlıdığı için. Tebrikler Metin Ağırbaşoğlu.
17 Aralık 2014 Çarşamba
GENÇ ERKLERDE FİNAL GÜNÜ
Gençler liginde İstanbul şampiyonunu belirleyecek maç bugün 18:30 Caferağa Spor Salonunda Fenerbahçe Ülker - Darüşşafaka Doğuş arsında oynanacak. İki nağmağlup takımın mücadelesi merak ediliyor.
Daçka cephesinde Mert Başdan ve Mehmet Alemdaroğlu'nun yanı sıra Umut Geçen, Kerem Ertekin ve İbrahim Gülşen'in performanslarını merak ediyorum.
Fenerbahçe cephesinde ise Ömer Faruk Yurtseven'in dışında Ayberk, Doğancan ve Ercan Bayrak nasıl bir performans gözterecekler
KÜÇÜK ERKEKLER FİNAL GURUBU
DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ - BEŞİKTAŞ
Küçük Erkekler Final Gurubunda İstanbul sıralaması için önemli olan maçta ikinci periyotta geri düşmesine rağmen Beşiktaş kazanmayı bildi. 65-54 Ve ilk üç sıralamasında bende varım dedi.
Benim düşüncem Daçka, Galatasaray ve Beşiktaş arasında üçüncülük yarışı sürecek. Kendi aralarında ki maçlar sıralamayı belirleyecek. Bu üçlüden Daçka'yı en zayıf halka olarak görüyorum. Daçka'da bunca yatırıma rağmen altyapı iç açıcı bir durum gözükmüyor. Ne bir hedef oyuncu var nede maç kazanabiliyorlar.
Daçka maça oldukça tutuk başlayıp ilk periyotta 12 sayı geri düştü. İkinci periyotta toparlanan Daçka periyotu önde bitirmeyi başardı. Ancak devamı gelmeyince maçı kaybetti. Umut Dağ 15 sayı 7 ribaund üretirken 6/16 gibi düşük atış oranı ile oynaması düşündürücü. Kutay Kıyıcı 8 sayı 3 ribaund 4 top kaybı ile (2/8 atış oranı) oynadı. Hikmet Coşkun'un 4/7 atış oranı ile 8 sayı üretmesi maçın kazanılmasına yetmedi. Şafak Yurdakul aldığı 7 ribaund ile dikkat çekti.
Beşiktaş cephesinde ise bir Can Nayman geliyor diyebiliriz. 9/16 atış oranı ile 20 sayı 6 ribaund performansı ile maçın kazanılmasında önemli bir katkı verdi. Sadece bu maçta ki performansı ile değil önce ki performansları ile de Beşiktaş A takımına hazırlanıyor. Üçüncü periyotta Arda Adalı, Can Nayman ve Canberk Kavasak'ın iyi oyunu ile maçı kazandılar. Muratcan Gözütok 5/7 atış oranı 10 sayı 9 ribaund maçın yıldızı oldu.
İBB - GALATASARAY
Maça giderken İBB takımı hakkında hiç bir fikrim olmadığı için maçın nasıl geçeceğini de bilmiyordum. İBB takım sahaya çıktığın da anladım ki çalışmış hazırlanmış ve iddialı bir takım var. Fizik olarak ve basketbol bilgisi olarak fena bir görüntü vermeyen İBB'li oyuncular sanırım rakibin adından korktular ve kazanabilecekleri maçı kaybettiler. 31-37. Bu sonuçla Galatasaray; Beşiktaş galibiyetinden sonra hesapta olamayan İBB'ni de yenerek sıralamada üst tarafta olmak için avantaj elde etti. Galatasaray'ın önünde zorlu Daçka maçı kaldı. Daçka'yı da yenebilirler ise ilk üç için avantajlı duruma geçecekler.
Baştan sona Galatasaray'ın önde götürdüğü maç zaman zaman zevkli ve çekişmeli geçti. Galatasaray takımında Alp Oktay 9 sayı ile dikkat çekerken 4/11 atış oranı oldukça düşük olduğunu hatırlatmak isterim.Galatasaray'da yaşıtlarına göre fizikleri basketbol oynamaya uygun Roni Koshi, Yiğit Yılmazlar, Yunus Demirci, Emircan Soy ve Serhat Tüzinoğlu bu maçta da bekleneni veremediler. Oyuna katkıları bakımından oldukça zayıf göründüler. Roni, Yunus ve Serhat 4 sayı, Yiğit ve Emircan sıfır sayı ile oynadılar. Yiğit Yılmazer'e tavsiyem korkmadan her ribaunda girmesi ve ribaund sayısını arttırması. Aldığı hücum ribaundlarını pota altında basket yapmaya çalışması.
İBB cephesinde ise; K.Akgül attığı 9 sayı üstelik 4/5 gibi yüksek bir oran ile oynaması oldulça dikkat çekici idi. E.Osmanoviç 4 sayı (2/9 atış oranı), O. Altıntaş 1 sayı (0/7 atış oranı), Ö. Aktaş 4 sayı (1/6 atış oranı), G. Çetin 4 sayı (2/5 atış oranı) 6 ribaund ile oynaması kapasitelerinin olduğunu ancak düşük bir yüzde ile oynadıklarını söyleyebiliriz. Atış yüzdeleri bir nebze yüksek olsa maçı kazanmaları içten bile değildi. Takip etmeye devam edeceğiz.
Not: İBB'li oyuncuların isimlerini idarecileri yazmadıkları için yazılamamıştır.
16 Aralık 2014 Salı
15 Aralık 2014 Pazartesi
YILDIZ ERKEKLER FİNAL GURUBUNA GENEL BAKIŞ
Bu haftasonu yazımda antrenör konularına girmeden sizlere yıldız erkekler final gurubunda neler oluyor bahsetmek istiyorum. Yıldız Erkekler Final gurubunda maçların 1/4'ü tamamlandı. Hazır bu hafta yıldız erkekler maçları programa konmadığından bizde final gurubunu değerlendirmek istedik. Bu yazımızda takımları analiz edip kalan maçları ile ilgili yorumlar bulacaksınız.
Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker mağlubiyetsiz yollarına devam ediyorlar. Aralarında oynayacakları maçlar İstanbul Şampiyonu'nu belirleyecek. Zevkli iki maç izleyeceğiz.
Kadro olarak Anadolu Efes daha fazla oyuncu ile oynuyor ve bu onlar için avantaj oluşturuyor. Ayrıca Onuralp Bitim gibi jenerasyonunun tartışmasız en iyi oyuncusuna sahipler. Göze hoş gelen seyir zevki çok fazla bir oyun ortaya koyuyor. Onuralp Bitim'in bu oyunu rakiplerinin korkulu rüyası oluyordur. Anadolu Efes için büyük avantaj. Anadolu Efes takımında oynayan her oyuncu rolünü kabul etmiş aldığı dakikaların hakkını vermeye çalışıyor.
Fenerbahçe Ülker mağlubiyetsiz yoluna devam ediyor. Efes maçına kadar yenileceklerini de tahmin etmiyorum. Anadolu Efes ile zevkli bir mücadele izletecekler. Takımda tek sorun, yıldız milli takım kadrosuna davet edilen Eros Günyeli'den yararlanamamaları. Herkes bir şey söylüyor ancak benim kenardan gördüğüm basketbol adına yazık oluyor. Kimin hatalı olduğu da önemli değil, Önemli olan bu fizikte ve yetenekte bir çocuğun idare edilememesi sonucunda oynatılamaması. Türk basketbolunun geleceği için yazık oluyor.
Darüşşafaka Doğuş sezon başında yaptığı büyük yatırımın karşılığını malesef alamıyor. Oynadıkları dört maçta aldıkları üç mağlubiyet bir galibiyet ile hayal kırıklığı yarattılar. Üstelik final gurubundan önce Galatasaray'dan, final gurubunda da Efes'ten aldıkları farklı mağlubiyet ve oynadıkları oyun hiç hiç tatmin edici değil. Kalan maçları kazanmaları halinde iddialı duruma gelebilirler ancak oynadıkları oyun hiç böyle bir umut vermiyor.
Beşiktaş aldığı dört mağlubiyet ile bekleneni veremeyen takımlar arasında. Ancak yinede anlaşılabilir bir tarafı var. Çünkü kaybettikleri iki maç Efes ve Fener. Üstelik Efes maçını son dakikalarda kaybettiler. Oynadıkları oyun ve oyuncu kadrosu da gelecek için umut veriyor. Kalan (DSİ,Daçka,İBB) maçlarından üçünü de kazanabilirler. Ancak bu şekilde şampiyona için iddialı duruma gelebilirler.
Galatasaray sezona iddialı Darüşşafaka Doğuş galibiyetleri ile görkemli bir giriş yaptılar. Ancak final gurubunda kaybettikleri Fenerbahçe ve İBB maçlarında hayal kırıklığı yarattılar. İTÜ maçında maçın sonunda yakalandılar fakat kazanmayı bildiler. Kalan (Efes, Daçka,DSİ) maçlarından ikisini kazanabilirler ve hedefledikleri yere gelebilirler.
İBB oynadıkalrı dört maçın ikisini kazanıp ikisini kaybettiler. Kazandıkları Daçka ve Galatasaray maçları sıralamada onları avantajlı duruma getirdi. Kalan (İTÜ,BJK,DSİ) üç maçı kazanırlar ise İstanbul üçüncüsü olma şansları oldukça yüksek. Oynadıkları oyun kazanabileceklerini gösteriyor. Kazanmaları halinde büyük bir başarıya imza atmış ve süpriz yapmış olacaklar.
İTÜ oynadığı dört maçın ikisini (Beşiktaş,DSİ) kazanarak umudunu sürdürdü. Sezon içinde şansız bir şekilde sakatlanan Barış Yazaroğlu'ndan uzun süre yararlanamadılar. Kalan maçlarından (Efes, Fener,İBB) muhakkak birini kazanmak durumundalar. Fazlasını kazanmaları bir anda İTÜ'ni güçlü bir aday durumuna getirir. Oynadıkları oyuna bakılır ise İBB'yi yenebilirler ve final gurubunun ikinci devresi için umutları devam edebilir. Ancak Şampiyona için çok şansları olmadığını düşünüyorum.
DSİ oynadıkları dört maçın birini kazanıp üçünü kaybettiler. Kazandıkları Daçka maçı onlar için büyük avantaj. Kalan (GS,BJK,İBB) maçlarını kazanmaları halinde İstanbul üçüncüsü olmaları içten bile değil. Bu derece de onları Türkiye Şampiyonası'na götürür. İBB ve DSİ'nin İstanbul üçüncüsü olmaları için kalan denk takımları yenmeleri gerekiyor. Böyle bir durumda Beşiktaş ve Daçka sıralama dışında kalır.
Velhasıl yıldızlar final gurubunda Anadolu Efes ve Fnerbahçe Ülker dışında ki takımların sıralaması oldukça çekişmeli geçecek maçlar sonunda ortaya çıkacak. Zevkli maçlar bizleri bekliyor.
13 Aralık 2014 Cumartesi
DARÜŞŞAFAKA BİLDİĞİNİZ GİBİ
DAÇKA BİLĞİMİZ GİBİ
ANADOLU EFES - DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ
Sezon başında büyük umutlarla kurulan Daçka yıldız takımı beklenen sonuç üzerine Efes karşısında dağıldı farklı kaybetti. 86-53
Maçın başından sonuna hiç bir varlık gösteremeyen Daçka bir ara farkın 45 sayıya çıkmasına mani olamadı. Efes'li oyuncuların maçı bırakması sonucu 33 sayı farkla biten bir maç oldu.
YILDIZ ERKEKLER FİNAL GURUBU
İBB - GALATASARAY
Cuma akşamı Ahmet Cömert'e gidilir mi üstelik hava yağmurlu İstanbul'da trafik felaket ama çekişmeli geçeceği belli bir maç kalktık gittik. Beklediğimiz gibi oldu ve son 13 saniyede kimin kazanacağı belli değildi. Zaman zaman kalitenin yükseldiği maçta çekişme son saniyelere kadar devam etti. Son 13 saniyede iki takım toplam 10 faul atışı kullandı bunların çoğunluğunu değerlendiren İBB maçı kazandı 63-57
Galatasaray karşılarında çok istekli ve savunmayı çok iyi bir takım bulunca hücumda şaşırdı. Mert İlhan ve Atakan Gökseven'nın fizik güçlerinin yetmemesi yüzünden düşük yüzdeli şut atmaları Galatasaray'ın maçı kaybetmesine neden oldu. Mert İlhan 5/17 isabet oranı ile 11 sayı, Atakan Gökseven 3/11 isabet oranı ile 10 sayı ile oynamaları durumu açıklıyor sanırım. Ayrıca Galatasaray takımının en büyük silahı Alperen Kurnaz'ın maça kötü başlaması ve uzun süre kenarda oturması ve ardından şansız bir sakatlık yüzünden faydalanamaması maçı kaybetmelerinde en büyük etkendi. Oynayan diğer arkadaşlar alınmasınlar lütfen ellerinden geleni yaptılar ama bir takımın oyun kurucuları bu kadar düşük yüzdeli oynuyor ve hala şut kullanıyorlar ise maç kazanmaları zorlaşır.
Alperen Kurnaz'a bir iki kelime edelim; sen beğendiğim ve takımına faydalı olan ve bu takımın milli oyuncusun. Genç takımda da süre alıyorsun. Kulübün senden umutlu. Hal böyle iken; bu tür kazanmanız gereken maçları herkes kötü oynasa bile senin kazandırman en azından çaba göstermen gerekir. Dün o çabayı göstermedin.
İBB cephesinde ise; savunmada çok istekli ve birbirlerini tamamlayan tam bir takım vardı sahada. Yiğit Topuz 4/13 düşük isabet oranı ile 12 sayı üretti. Daha az top kullanması ve her şeye müdahale etmemesi gerekiyor. Bir ara seyirciye müdahale etti. Maçın kazanılmasında en büyük etken 5/10 isabet oranı ile 15 sayı üreten Furkan Ayça, Timur Akgümüş 6 sayı 11 ribaund, ve bütün savunma yardımlarına giden 7 sayı 6 ribaund 4 top kapma ile oynayan Berat Şadanoğlu.
Bu sonuçla İBB İstanbul ilk 3 yarışında bende varım dedi.
12 Aralık 2014 Cuma
GENÇ ERKEKLER KLASMAN GURUBU
BEŞİKTAŞ - İTÜ
Klasman gurubunun iki iddialı takımının mücadelesinde gülen taraf bu yıl (2 kere kazanan) bir kez daha Beşiktaş oldu 71-70.
Final gurubuna kalmayı son maçta kaçıran Beşiktaş kadrosundan İdris Taşkan ve Doğa ile yollarını ayırdı. Bu süreçte Bekir Karlı'nın talihsiz sakatlığı da eklenince yeni bir Beşiktaş genç takımı izleyeceğimizi düşündük. A takımdan izin alınan Berkay Taşkıran ile sahaya çıkan Beşiktaş takımında 10/17 isabet oranı ile 25 sayı 7 ribaund 1 asist ile oynadı. Ömer Al ise 6/15 isabet oranı ile 16 sayı , 3 asist, 4 ribaund, 4 top kaybı ve 4 top çalma ile oynadı. Deniz Kuran ise 2/8 isabet oranı ile 4 sayı üretti. Mert Özer 4/8 isabet oranı ile 8 sayı 3 ribaund, Görkem Eren 3/6 isabet oranı ile 6 sayı 3 ribaund, Yasin Şahin 2/4 isabet oranı ile 5 sayı katkı sağladılar.
Beşiktaş cephesinde oyuncuların bu maçı kolay kazanılacağı düşünülmüş olacak ki ilk yarı boyunca oldukça yumuşak savunma yaptılar. Polat Kaya'nın devre arasında vidaları biraz sıkmış olduğu üçüncü periyot başlangıcında belli oldu. Savunmasını sertleştiren Beşiktaş özellikle Berkay Taşkıran'dan bulduğu sayılar ile farkı çift haneli rakamlara çıkardı. Dördüncü periyot başlarken oldukça rahat kazanacağı düşünülen Beşiktaş Berkay Taşkıran'ın 4 faul problemi yüzünden kenara alınması ile bocalama geçirdi. Ve rakibine yakalndı. Rakibininson topu kullanamaması üzerine maçı kazandı.
İTÜ cephesinde ise; sezon başından beri bir büyük maç kazanamamanın verdiği ve ayrıca klasman gurubunda alınan hesapta olmayan Anadolu Efes (2 yaş küçük yıldız takımı) mağlubiyeti takımın psikolojisini etkilemiş görünüyor. Yeni bir başlangıç olması açısından büyük bir maç galibiyeti takımı olumlu yönde etkileyebilirdi. Ama başaramadılar. Dışarıdan gördüğümüz kadarı ile koç İbrahim Şahin'de bu durumdan etkileniyor ve yanlış kararlar veriyor. Örnek mi uzun zamandır antremanlara gelmeyen Hakan'ı oyuna sokması ve daha önemlisi ilk yarıyı çıkana kadar mükemmel oynayan Atabey Dede'yi (5/8 isabet oranı ile 12 sayı 5 ribaund) bir daha oyuna almaması bence hata idi.
Berke Aygündüz 10/20 isabet oranı ile 28 sayı, 9 ribaund, 7 top kaybı, Deniz Özşuca 1/5 isabet oranı ile 2 sayı, Oğuz Tezcanlı 2/7 isabet oranı ile 5 sayı, Furkan Yalçınkaya 3/4 isabet oranı ile 7 sayı 7 ribaund, Berat Taşçı 3/8 isabet oranı ile 11 sayı 7 ribaund ve Berkant Misli 2/3 isabet oranı ile 6 sayı 5 ribaund ile oynadılar.
Bu sezon bu maça kadar hakemleri hiç eleştirmedik ancak bu maçta özellikle üçüncü periyot itibari ile maçın sertleştiği dakikalar da kontrolü kaçırıp her iki tarafından oldukça sert faullerini çalamadılar. Oyuncular ve antrenörler iyi niyetli olmasa sakatlanmalar olabilirdi.
11 Aralık 2014 Perşembe
GENÇ ERKEKLER FİNAL GURUBU
PERTEVNİYAL - FENERBAHÇE ÜLKER
Günün önemli maçında Fenerbahçe Ülker bu sezon iki kere yenildiği Pertevniyal'i ikinci periyotun ortalarından itibaren üstünlüğünü kabul ettirip yenmeyi başardı 87-71 Bu sonuçla Pertevniyal final gurubunda ikinci mağlubiyetini almış oldu. Fenerbahçe Ülker ise yenilmezlik ünvanını koruyor.
Maçın geneline bakıldığı zaman Fenerbahçe Ülker'den Ömer Faruk Yurtseven'in 30 sayı 10 ribaund (11/19 atış atış oranı) performansı ile kazandığını söyleyebiliriz. Gerçekten içeride durdurulması güç bir oyuncu. Pertevniyal'in uzunları da durduramadı zaten.
Fenerbahçe Ülker cehsesinde; Ömer Faruk Yurtseven dışında göze çarpan oyunculardan Egehan Arna'nın 12 sayıyı (4/14 atış oranı) ve Doğancan Çelik'in 7 sayıyı (2/7 atış oranı) düşük yüzde ile oynadıkları bir maçı kazanmaları Fenerbahçe Ülker için güzel bir gösterge. Ayberk Kayalar 18 sayı (6/9 atış oranı) ile oynaması özellikle maçın kazanılmasında önemli bir faktördü. Fenerbahçe Ülker'de oyuncu kurucu eksiği ileride başlarını ağrıtabilir.
Pertevniyal cephesinde ise; oyun kuruculara yaptıkları baskı sayesinde ilk periyodu önde bitirdiler. Ancak kaptıkları topları eşit paylaşmamaları ve Ege Havsa'nın 9/21 gibi çok düşük bir oranla hücum etmesi 24 sayı atmasına rağmen maçı kazanmalarına yetmedi. Pertevniyal'in en büyük sıkıntısı potaya atılan topların tamamını iki oyuncu kullanması. Hücumda topu paylaşamıyorlar. Erten Gazi 8/19 atış oranı ile 18 sayı, Canberk Şahin 4/6 atış oranı ile 10 sayı ürettiler. Ege Havsa ve Erten Gazi'den sonra topu en fazla potaya atan Canberk Şahin 6 kez atış kullanmış. Bu takımın genç milli takım oyuncusu Samet Gülek 2 atış, Takımın uzunlarından Kaan Birer 2 top kullanmış. Birinin Ege Havsa'ya takımı oynatması gerektiğini söylemesi lazım. Bu istatistik ile Ege Havsa kendine oynuyor.
Yoksa sorun Ömer Faruk Yurtseven'in attığı 30 sayı değil. Ömer Faruk zaten 30 sayı atar. Pertevniyal'in uzunları gayret gösterdiler ve bu kadar savunulur. Hücumda topu oyunculara eşit paylaştırmak gerekir diye düşünüyorum. Pertevniyal'in sorunu, çözüm bulmaları gereken konu bu olmalı. Yoksa aslan gibi takıma yazık olacak.
GÜNÜN MAÇI
Klasman gurubunun iki iddialı takımı Beşiktaş - İTÜ saat 17:00'de Bayrampaşa Spor Salonun'da karşılaşacak. Bu sezon İTÜ karşısında iki kez kazanan Beşiktaş bakalım rakibine şans tanıyacak mı?
İTÜ cephesinde ise; klasman gurubuna mağlubiyet ile başladığı için kazanması gereken bir mücadele olduğunu düşünüyorum.
Güzel bir maç olacak gibi gözüküyor.
GENÇ ERKEK FİNAL GURUBU
DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ - GALATASARAY
Hasan Serbest'in açıklamaları;
''Çok karakterli takıma ve sporculara sahip olduğumuzu biliyoruz. Her oyuncu ilk önce arkadaşı için oynuyor. Bugüne kadar 10 maç yaptık bütün maçlarda herkes skor üretiyor. Bu onların takım oyuncusu olduğundan kaynaklanıyor. Çok güçlü rakiplerle oynuyoruz böyle maçları kazanmak kolay değil. Önümüzdeki maçlar için daha çok çalışmamız lazım. Bugün Galatasaray maçı içinde iyi oynayan taraf biz olduk ve kazandık. Yeni kurulan bir takım olmamıza karşın takım halinde iyi mücadele ettik. Galatasaray iyi bir altyapısı olan kulüp. Uzun yıllardır altyapı için emek veriyorlar. Zamanla daha da iyi olacaklardır. Tüm sporcuları kendi maçlarında gösterdikleri mücadelelerden dolayı tebrik ederim.''
Yeni bir takımı herkese şans vererek oynatıyor Hasan Serbest. Ve zor dakikaları da artık kimlerin oynayacağı yavaş yavaş belli oluyor. Oyuncuların öz güvenleri her geçen gün gelişiyor ve şampiyonluğa inanmış durumda gözüküyorlar. Bu maçta göze batan oyuncular; takımın yıldız oyuncuları Mert Başdan (16 sayı 3 ribaund) Mehmet Alemdaroğlu (17 sayı, 5 ribaund) dışında Umut Geçen (14 sayı, 7 ribaund) her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Daçka Kerem Ertekin ve İbrahim Gülşen'den de aynı katkıları bekliyor.
Galatasaray cephesinde ise; maçın hemen başında Nikolov'un sakatlanması takımı olumsuz etkiledi. Bütün oyun düzeni bozulan Galatasaray ilk devre havlu attı. Türkay Barutçuoğlu, Alperen Kurnaz ve Emre Özkanlı ile direnmeye çalıştı ancak olmadı. Alperen Kurnaz'ın yıldız takımdan gelip ribaundlarda gösterdiği çabayı alkışlamak gerekiyor.
Nikolov'a din gece yapılan ilk muaynede çapraz bağ kopması olmadığı bugünkü muayneden sonra da kesin sonuca varılacak. Geçmiş olsun diyoruz.
Ayrıca maç oynanan Ahmet Cömert Salonun da sporcu sakatlanmaların da görevli sağlık memuru yada doktorum yerinden bile kalkmamasına ne desek acaba? Islanan zemini silecek görevli bulunmamasından bahsetmeyelim bile. Birde azar işitmemek için birşey dememek en iyisi sanırım.
10 Aralık 2014 Çarşamba
GÜNÜN MAÇLARI
Saat 17:00'de Ahmet Cömert Spor Salonun'da oynanacak olan Darüşşafaka Doğuş- Galatasaray Genç Erkek Final Gurubu dördüncü maçı ve 18:30'da Bayrampaşa Spor Salonun'da oynanacak olan Pertevniyal-Fenerbahçe Genç Erkek maçları seyredilmeye değer.
Daçka-GS maçında favorim Daçka; yenilgisiz devam etmek istiyorlar. Galatasaray cephesinde ise Nikolov geldikten sonra bir hava yakalamışlardı ancak Pertevniyal maçında aldıkları ağır yenilgi o havayı dağıtmıştı. Lige verilen 1 haftalık bu arada toparlandılar ise süpriz yapabilirler.
Pertev-Fener maçında ise aynı gurupta olan iki takımın mücadelesi. Gurupta oynanan iki maçıda Pertevniyal kazanmıştı. Bakalım bugün sonuç nasıl olacak.
GALATASARAY - ANADOLU EFES KÜÇÜK ERKEK FG
Küçük Erkekler Final gurubu üçüncü maçında başından sonuna kadar önde götüren Anadolu Efes rahat bir galibiyet elde etti 41-60.
Sahada daha hazır görülen Anadolu Efes antreman temposunda oynadığı müsabakayı bütün oyuncularına süre vererek rahat bir şekilde kazandı.
Efes cephesinde; Mustafa Kurtuldum (10 sayı, 2 ribaund, 2 top kapma), Ömercan İlyasoğlu (8 sayı, 3 top çalma, 1 Asist, 2 top kaybı) Kerem Öztürk (2 sayı, 2 ribaund),Ömer Faruk Akyüz (1 Blok, 2 ribaund) Eren Ekinci (7 sayı, 5 ribaund), Bartu Genç (2 sayı, 5 ribaund, 2 Asist) ile dikkat çeken ve gelecek vaat eden oyunculardı.
Galatasaray cephesinde ise; Yiğit Yılmazlar (8sayı, 4 ribaund, 1 Blok), Yunus Demirci (7 sayı, 6 ribaund),Emircan Soy (1 Asist) Roni Koshi (7 sayı 1 ribaunt) dikkat çeken oyunculardı.
DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ - FENERBAHÇE 53-83
Son söyleyeceğimi ilk önce söyleyeyim Daçka'nın bunca yatırımına rağmen açıkcası hayal kırıklığına uğradım. Hem ilerisi için oyuncu bazında hemde takım oyunu bakımından tam bir hayal kırıklığı. Geçen sezondan beri alınan antrenörler, ülke çapında yapılan oyuncu taramalarının karşılığı bu olmamalı. Adam geçmeye gücü olmayan oyuncular, müdafanın üzerine penetre eden oyuncular, sahada ne yaptığını bilmeyen oyuncu topluluğu. Söylenecek eleştirilecek çok şey var.
Yazık.....
Daçka'nın Türkiye Şampiyonasına gidip gidememesi Galatasaray, Beşiktaş ve Daçka'nın arasında ki maçların sonuçları belirleyecek gibi gözüküyor.
Kutay Kıyıcı, Anes Ademoğulları ve Umut Dağ farklı mağlup olmalarına rağmen son saniyeye kadar mücadele etmelerinden dolayı tebriği hak ediyorlar.
Fenerbahçe cephesinde ise; tam bir basketbol takımı. Atletik özellikleri olan adam geçen, savunma yapan, savunma yaparken birbirlerine yardım eden olması gereken gibi bir takım. Ekrem Sancaklı (15 sayı, 1 ribaund, 1 Asist, 1 Blok) Boray Bilgin (8 sayı, 1 ribanund, 1 Asist, 1 Blok), Sarp Erden (14 sayı), Umur Başcan (14 sayı, 5 ribaund, 2 Blok) ve Berkcan Keskindemir (4 sayı, 5 ribaund) hem maçın yıldızları oldular. Hemde ilerisi için umut veren oyunculardı. Müthiş çalışmışlar emeği geçenleri kutlamak gerek.
Son söz küçük bir nasihat; bir anlık öfkenin kurbanı Lütfi Ahmetoğlu'nun İsmail Karabilen'e davranış şekli kabul edilemez. Yapma hocam harika bir takım yaratmışsın. Bir çoğu sayende çok iyi yerlere gelecek. Emeğine sağlık. Çok emeğin geçmiş olabilir ama bunlar çocuk hata yaparak öğrenecekler. Hepimiz her şeyi öyle öğrenmedik mi? Onlar hata yapacak bizler uyaracağız bıkmadan usanmadan.
9 Aralık 2014 Salı
7 Aralık 2014 Pazar
TÜCCAR ANTRENÖRLER 2
Antrenörler ile yazdığım iki yazıdan sonra gelen tepkilere bakılır ise ne çok sevenimiz varmış:)) Canları sağ olsun.Doğru bildiğimizi söylemeye ve yazmaya devam edeceğiz. Yalan söylemeden hakaret etmeden. Eleştirilere açık olmalılar.
Antrenörler ile ilgili ikinci yazımı yazdıktan sonra gelen itirazlara hak vermek durumunda kaldım. Evet benim unuttuğum üçüncü bir yol daha varmış. Uyarılara teşekkür ederim. Unuttuğumuz antrenörler kategorisinde; bulunduğu koltuğu korumak için çocuklarımızın hayalleri ile oynayan onların gelecekte oynamayacağı pozisyonlarda oynatan, sadece takımın maç kazanmasını düşünen ve bu sayede aldığı derecelere göre de koltuğunu koruyan antrenörler. Baktığınız zaman madalya aldıkları adı büyük camialarda çalıştıkları için başarılı oldukları söyleniyor.Ama gerçek öyle mi? Sırf bu yüzden kaç oyuncu heba oluyor acaba?
Sorulması gereken; Şuanda altyapılarda çalışan antrenör arkadaşların son 10 yılda kaç tane oyuncusu deplasmanlı ligler de oynuyor ve oynamaya devam edecek? Bu çalıştığı oyuncu sayı ile oranı nedir? Bu işten ciddi anlamda para kazanabiliyorlar mı? Yapılan fedakarlıklara (en büyük fedakarlık eğitimininden vazgeçiyor) değer mi değmez mi? Sorulacak sorular ve alınacak cevaplara göre değerlendirmesi gereken konular bunlar. Anne babaların başarı kriterleri ve dikkat etmeleri gereken soruların cevapları bunlar olmalı. Yoksa büyük kulüpte oynuyor, milli takıma seçiliyor diye bu işten ciddi paralar kazanacakları garanti değil. Ayrıca büyük büyük paralar kazansalar bile belli bir yaşta oyunculuk bitecek ama hayat devam edecek. Eğitim diploma o zaman lazım olacak.. Bu yüzden çocuklarınızın eğitiminden vazgeçmeyin.
Bazılarınız neden böyle ahkam kestiğimi merak edebilir.: Bu ülkede müessese kulüpleri altyapılara yatırım yapmaya başladıklarında Anadolu'dan ilk aldıkları çocuklardan biriyim. Bizim jenerasyon ile başladı bu işler. O kadar çok oyuncu, antrenör ve hikaye biliyorum ki inanamazsınız. İsteyenler sitenin mail adresinden (info@asisttv.com) sorabilir. Bende cevaplarım. Bu tecrübe ile uyarılarda bulunmaya çalışıyorum. Anne babalar dikkat etmeli yoksa hikayenin sonu hüsran olabilir.
Sözün özü; anne babalar siz bu camiada yenisiniz ve yazılı olmayan kuralları bilmiyor olabilirsiniz. Aman dikkat et.
6 Aralık 2014 Cumartesi
BEŞİKTAŞ İTÜ YILDIZ ERKEKLER
Yıldız erkekler final gurubunda dördüncü maçında galibiyet arayan Beşiktaş ile mucize yaratmaya çalışan İTÜ karşı karşıya geldi. Gülen taraf İTÜ oldu. İTÜ böylelikle final gurubunda ikinci galibiyetini aldı. Beşiktaş henüz galibiyet ile tanışamadı. 72-65
Kısıtlı kadrosu ve talihsiz bir sakatlık sonucu önemli oyuncusu Barış Yazaroğlu'un dan mahrum sahaya çıkan İTÜ, Galatasaray'ı elinden kaçırdı geçen hafta Daçka'ya son dakikalarda kendi hataları ile yenildiler. Ancak bu sefer oynamaları gerektiği gibi oynayıp kazanmayı bildiler. Bu kadroya bu galibiyet sayısı ve hala umutlarının devam ediyor olması büyük başarı tebrikler.
Eleştirilerimize kızan İbrahim Şahin'i de her türlü olumsuzluğa rağmen takımı bir arada tutmasından ve hala Türkiye Şampiyonası iddiasını devam ettirmesinden dolayı kutluyorum. Ama daha önce yapmış olduğum eleştirilerin de arkasında duruyorum. Bu sadece benim görüşüm. Yanılıyor olabilirim.....
İTÜ cephesinde Salihcan Yücer ilk 2 periyot uzun süre kenarda oturmasına rağmen 26 sayı 5 ribaund üstelik 7/18 gibi iyi bir yüzde ile Berent Uçuk 23 sayı 6 ribaund (8/16) ile maçın kazanılmasında en önemli oyunculardı. Alp Kulaksızoğlu 7 sayı 10 ribaund ile bu ikiliye katkı veren isim oldu.
Beşiktaş cephesinde ise; ilerisi için daha ümit vaat eden oyuncular olmasına rağmen final gurubunda dördüncü haftasında henüz maç kazanamadılar. Bu maçı kaybetmelerinde en önemli etken dış oyuncuların alan savunmasına oldukça düşük yüzde ile şut atmaları oldu. Elvin Kurtoğlu (4/12 atış yüzdesi) 9 sayı, Yiğit Kaan İnnab (2/15 atış yüzdesi) 8 sayı; Denizhan Sehali (0/5 atış yüzdesi) 2 sayı (faulden) üretebildi. Erdem Serdaroğlu'nun 5/7 ile pota altında 14 sayı üretmesine Baha Müderrisoğlu 4/8 oran ile 9 sayı üretmesi maçı kazanmalarına yetmedi.
Beşiktaş için henüz her şey bitmedi kendilerini toparlayıp biran önce maç kazanmaya başlamalılar. Dış oyuncuların daha yüzdeli ve garanti atışlara yönelmeleri gerekiyor. Şampiyonaya gidemezler ise basketbol gelecekleri için hiç iyi olmaz.
5 Aralık 2014 Cuma
KÜÇÜK ERKEKLER
GALATASARAY - FENERBAHÇE
Baştan sona Fenerbahçe'nin üstünlüğü ile geçen müsabakayı Fenerbahçe 68-53 kazanmayı başardı.
Fenerbahçe cephesinde İsmail Karabilen, Sarp Erden, Arif Yılmabaşar ve Ekrem Sancaklı, Galatasaray cephesinde ise Yunus Demirci, Batuhan Özen ve Emircan Soy dikkat çeken isimlerdi.
KÜÇÜK ERKEKLER FİNAL GURUBU
ANADOLU EFES - BEŞİKTAŞ
Anadolu Efes'in favori olduğu müsabakayı baştan sona önde götürdü ve 18 sayı farkla kazanmayı bildi. 56-38
İlk iki periyotta Alper Fidan ve Arda Hacıoğlu'nun kaçırdığı atışlar (Alper 0/8, Arda 2/6 2 sayılık) Can Nayman'ın kaybettiği toplar sonucu geriye düşen BJK üçüncü periyotta rakibini yakalar gibi olsa da gücü maçı çevirmeye yetmedi.
Üçüncü periyotta arka arkaya basketler bulan Can Nayman dördüncü periyotun başında oyundan çıkınca Beşiktaş'ın rakibini yakalama şansı kalmadı. Çünkü o dakikalarda potaya giden tek oyuncusu Can Nayman idi Ayrıca Arda Adalı'nın (4 tanesi 3. ve 4. periyotunda) toplamda 6 top kaybetmesi mağlubiyette önemli bir etkendi.
Anadolu Efes cephesinde Ömer Can İlyasoğlu, Selahattin Yalçın ve Kerem Öztürk dikkat çeken isimlerdi.
1 Aralık 2014 Pazartesi
HAFTANIN PROGRAMI
Yıldız Milli ve Genç Milli takım kampları sebebi ile bu hafta İstanbul'da final gurubu yıldız ve genç maçları oynanmayacak. Bizde küçükleri takip edeceğiz.
Bugün 17:00'de Anadolu Efes - Beşiktaş
18:30'da Fenerbahçe - Galatasaray karşılaşacak iki karşılaşmada Bayrampaşa Spor Salonunda..
29 Kasım 2014 Cumartesi
TÜCCAR ANTRENÖRLER
Önce ki yazımda antrenörlerin yaşadığı zorluklardan bahsetmiştim. Bugünkü yazımda ise mesleğini ticarete döken antrenörlerden bahsedeceğim. Altyapı antrenörlerinin ülkemizde değer görmemesi sonucunda TÜCCAR ANTRENÖRLER ortaya çıkmış bir durumdur. Kuralsızlıktan denetleyecek bir kurum olmamasından ötürü kendi kurallarını koyan uygulayan bir meslek dalı olmuştur. Bir çok etik olmayan uygulamadan dolayı toplumda mesleği küçük düşüren, mesleklerine ihanet eden olaylardan bahsedeceğim. Çünkü bu uygulamalar yüzünden bir çok çocuğun spor hayatı başlamadan bitiyor. Aileler bu ortam ile başa çıkamayacakları için çocuklarını spordan uzak tutuyorlar. Böyle genç bir nüfusa sahip ülke malesef ki kötü uygulamalar yüzünden sporcu yetiştiremiyor.
Aslında TÜCCAR ANTRENÖRLER ikiye ayrılır. Basketbol Okulu adı altında çalışanlar. Aslında bu guruba girenler de her şey açık ve nettir. Aidat adı altında bir ücret ödersiniz ve bunun karşılığında çocuğunuz basketbol eğitimi alır. Size forma, şort çanta eşofman vb. satmaya çalışırlar. Katılacağınız turnuvalardan dahi ücret talep ederler. Hatta lisans çıkartmak için bile ücret alırlar. Sömestre ve yaz tatilinde basketbol kampı adı altında çocuğunuzu kampa götürmek isterler. Bu isteklere cevap veren velilerin çocukları hak etmese bile maçlarda daha fazla süre bulurlar.Yani anlayacağınız çocuğunuzun basketbol oynaması için karşınıza inanılmaz bir maliyet çıkar. Bu fedakarlığı yaptıktan sonra başka bir kulübe transfer olmaya kalksanız bir de karşınıza bonservis ücreti çıkarırlar ki nevriniz döner. Mahkemelere düşen spor okulu veli ilişkileri biliyoruz. İşin kötüsü bunca fedakarlıktan sonra çocuğunuzun oynama yaşı geldiğinde ve hayalini kurduğunuz spor kulübünün seçmelerinde elenirseniz hesap sorabileceğiniz hiçbir merci yasal yol yoktur. İşte o zaman yıllarca aidat almak için kandırılmış olduğunuzu anlarsınız. Ama daha önemlisi çocuğunuzun hayalleri yıkılmıştır.
Birde spor kulüplerinde yarışmacı olarak çalışırken ticaret yapanlar var ki bu arkadaşlarda kendi aralarında ikiye ayrılır. Çalıştığı kulübün oyuncuları ile pazarlık yapıp oynatma süresine göre veliler ile para ilişkisine girenler. Bu arkadaşlar özel ders adı altında yurt içinden veya dışından burs sağlama vaadi ile para alış verişine girerler. Çalıştığı kuruma ihanet ederler ama bizim ülkemizde altyapının önemi olmadığı için bir çok yöneticinin bu olanlardan haberi bile olmaz. Haberi olanlarda ortak olurlar. Veli bu durumu kulübüne şikayet bile etse sonuç alamaz. Hatta dışlanır ve hakkında dedikodu başlar. Çok karıştığı huysuz olduğu uyumsuz olduğu hakkında ileri geri konuşulur.
Ve elinde ki oyuncusunu bir başka kulübe pazarlamaya çalışanlar. Bir şekilde çalıştığı kurum ile anlaşmazlığa düşen antreörler yada haksız menfaat elde etmek isteyen antrenörler elinde ki gelecek vaat eden bir oyuncuyu daha iyi bir takıma gönderip kulübünün kazanması gereken ücreti kendileri almak isterler. Bunun için aile ile işbirliğine girerler. Kulüp yönetimine ailenin ayrılmak istediği bildirilir ve ikna edilir ise sessiz sedasız vergisiz bir kazanç elde edilir.
Yanlış insanlar her sektörde olabilir ama geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz bu arkadaşlar etik ve ahlaki değerlere özen göstermelidirler. Kulüplerimiz bu gibi durumlara müsade etmemeliler.Ve sahada hak edenin oynadığı bir ortamda spor yapmalı ve hayata hazırlanmalıdırlar.
Son söz; hepimiz bu gemideyiz birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz. Şapkayı önümüze koyup düşünme ve bazı şeyleri değiştirme zamanı. Yakında oynatacak çocuk bulamayacaksınız. Oynatacak çocuk bulsanız bile a takımlara gelen yabancı antrenörler altyapılara gelmeyecek mi sanıyorsunuz? Mesleğinize sahip çıkın gençlere de doğru örnek olun.
YILDIZLAR DERBİSİ
Beşiktaş - Galatasaray arasında oynanan yıldızlar kategorisi derbisini Galatasaray kazandı 60-68. Final gurubunda henüz galibiyeti bulunmayan Beşiktaş'ın mutlak kazanmak istediği müsabakayı uzun süre önde götürmüş olmasına rağmen kazanmayı başaramadı. Üç periyot önde olan Beşiktaş son periyotta sayı bulamamasından dolayı kaybetti.
1. Periyot:17-16 BJK
2. Periyot:18-16 BJK
3. Periyot:12-12
4. Periyot:13-24 GS
DARÜŞŞAFAKA DOĞUŞ - İTÜ
Uzun zamandır maç kazanamayan ve bekleneni veremeyen Darüşşafaka Doğuş iddiasını devam ettirmesi için kazanması gerekiyordu. Zorda olsa kazanmayı bildi:70-61
Oldukça çekişmeli geçen maçta Daçka;Vahit Mahmutlar 12 sayı 7 ribaund, Doruk Dora 19 sayı (4/11 üç sayı) 7 ribaund, Harun Apaydın 7 sayı (1/4 üç sayı 2/4 iki sayı), Şafak Yüksel 6 sayı 4 ribaund, Gültekin Yavuz'un 12 ribaundluk performansı yanında 4 sayı bulması maçın dikkat çeken performanslardı. Hele Doruk Dora'nın topun el yaktığı dakikalarda atmış olduğu 2 üçlük rakibin canını alan üçlüklerdi.
Bu galibiyete rağmen Türkiye Şampiyonası için hala işlerinin çok zor olduğunu düşünüyorum.
İTÜ cephesinde ise ;Barış Yazaroğlu'nun eksikliğini oldukça hissediyorlar. Final gurubunun ikinci devresi maske ile de olsa oynamaya çalışacak tavsiyem tamamen iyileşmeden dönmemesi. Sağlık herşeyden önemli.Salih Yücer 29 sayı (3/15 üç sayı), Berent 15 sayı 6 ribaund, Kerem 7 sayı (7 top kaybı) , Sinan 7 ribaund 1 sayı, Onur 4 sayı 6 ribaund (aldığı süreye rağmen), göze batan performanslardı.
Salih Üçer son periyotta kullandığı 9 üç sayılık atışın sadece birinde isabet buldu. Şayet üçlük denemek yerine potaya gitse hem kişisel performansı bakımından hem takımına faydası bakımından daha yararlı olabilirdi. Kenar yönetimin de bu durumdan suçu olduğunu düşünüyorum. Hem çocuklara aşırı baskı uyguluyor hemde çalıştırmadığı şeyleri yapmalarını istiyor. İşleri zor.
28 Kasım 2014 Cuma
GÜNÜN ÖNEMLİ MAÇLARI
Yıldız erkekler final gurubunda bugün oynanacak müsabakalarda;
17:00'de Bayrampaşa spor salonunda BJK-Galatasaray karşı karşıya geliyor. Yıldızlar derbisini bakalım kim kazanacak? Mert İlhan'ın takımı mı Kerem Koçer'in takımı mi kazanacak göreceğiz. Galatasaray'da Alperen Yazgan önemli bir koz bakalım BJK nasıl durduracak?
18:30'da Ahmet Cömert salonunda final gurubunun alt sıralarını etkileyecek önemli bir maç ta Darüşşafaka Doğuş-İTÜ arasında oynanacak. Srzon başında iddialı bir takım kuran Daçka beklediğini bulamazken bu son şansı olabilir. İTÜ cephesinde ise genç takımda hayal kırıklığını yıldız takım ile örtmeye çalışan İbrahim Şahin mutlak kazanmak ve şampiyonaya gitmek istiyor. Denk güçlerin müsabakasında zevkli bir maç bizleri bekliyor.
27 Kasım 2014 Perşembe
TÜCCAR ANTRENÖRLER
Önce ki iki yazımızda anne babaların dikkat etmeleri gereken konuları yazmıştım, diğer konumuzda ise antrenör arkadaşlarımızın durumunu anlatmaya çalışmıştım. Gelen tepkilerden anladığım kadarı ile antrenör konusuna devam etmemiz gerekiyor. Haftasonu TÜCCAR ANTRENÖRLER konusuna değineceğiz. Bakalım kimler ne tepki verecek.....
YILDIZ MİLLİLER TOPLANIYOR
2015 Yıldızlar Avrupa Şampiyonasına hazırlanan Yıldız Erkek Milli Takımımız, 1-3 Aralık 2014 tarihleri arasında İstanbul’da kampa girecek.
Ay Yıldızlılarımız, 1 Aralık Pazartesi günü Ataköy Marina Otel’de kampa girecek ve 3 Aralık Çarşamba gününe kadar da hazırlıklarını sürdürecek. Millilerimiz, 4-9 Aralık 2014 tarihleri arasında da İspanya’da düzenlenecek İscar Turnuvası’na katılacak.
İdari ve Teknik Kadro
- Nihat İziç Altyapı Erkek Milli Takımlar Koordinatörü TBF
- Orhan Demirel İdareci TBF
- İ.Fatih Elbaş Antrenör Tofaş
- Murat Öney Yard. Antrenör Yenişehir SK
- Ertuğ Tuzcukaya Yard. Antrenör FMV Işık Spor
- Ali Yıldırım Yard. Antrenör Banvit
- Murat Canbakal Masör
Oyuncu Kadrosu
- Muhaymin Mustafa, İsmet Baran Avşar, Onuralp Bitim Anadolu Efes
- Eray Akyüz Bandırma Kırmızı
- Ragıp Berke Atar Banvit
- Leon Harun Apaydın, İbrahim Furkan evikel Darüşşafaka Doğuş
- Efe Eros Günyeli, Ahmet Can Duran Fenerbahçe Ülker
- Ahmet Hacıoğlu, Servet Alperen Kurnaz Galatasaray Liv Hospital
- Çağatay Afşar Örnek Kolej
- Uraz Çınar TED Ankara Kolejliler
- Enis Sipahi, Burak Türsen, Remzi Semercioğlu, Tahir Baki Gözütok Tofaş
- Emre Tanışan, Mert Konuk Tofaş
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)