ANADOLU’DA
BİR MELEK
Bu gün sizlere birini tanıtmak istiyorum. Bende
sizlerle beraber tanıyacağım aslında.
Çünkü ilişkimiz yaşadığı şehrin her türlü basketbol aktivitesinde onu
görünce, ‘’ Nevşehir’de senden başka adam yok mu?’’ diyaloğu ile
başladı. Adı Duygu Kannıcı Anadolu’nun
bir köşesinde basketbol sevdası ile yanıp tutuşan çabalayan gece gündüz
basketbol ile yaşayan bir antrenör, bir spor insanı.
Hikayesini okumanızı tavsiye ederim özellikle
İstanbul’da burnundan kıl aldırmayan meslektaşlarına belki düşünme fırsatı
verir., Hiçbir oyuncuyu beğenmeyen sürekli şikayet eden meslektaşlarına örnek
olur umarım.
1988 yılında İzmir’in Ödemiş ilçesinde dünya ya
gelmiş. Ortaokulda basketbol ile
tanışmış bana yazdıklarından anladığım kadarı ile ailede başka spor ile ilginen
yok. Ancak Duygu’ya mani olmamışlar. İlk orta ve lise tahsil hayatı boyunca
basketbol oynamış. Sonra yolu Muğla Üniversitesi’ne düşmüş. İlk yılında Bodrum
Belediyespor’da oyunculuk yapmış. Antrenörü ile iletişim problemleri yaşadığı
için daha o günlerde antrenör olmaya karar vermiş. Ve o yıllarda kendine
yatırım yapmaya başlamış.

Anadolu’da ki çalışma şartlarını İstanbul dışında
çalışmayan antrenör arkadaşlar bilmezler ve burada ki şartlardan sürekli şikayet
ederler. Ancak Anadolu’da bir çocuğu
basketbola başlatmak ve devam ettirmek ailesini ikna etmek gerçekten zordur.
Aileyi ikna etseniz malzeme ve salonda çalışma saatlerinde zorlanırsınız. Ben,
spor salonunu devlet dairesi olarak gören ve çocukların spor yapabileceği
Cumartesi-Pazar günü kapatan ilçe spor müdürü gördüm. Duygu Hoca bu konuda şanslı hiç olmazsa.
Hele bir de bu çalıştırmak istediğiniz kız çocuğu ise aileyi ikna etmek imkansıza
yakındır. Çünkü o aileler yakın çevrelerinde böyle bir örnek görmemişler
yaşamamışlardır. Sizin anlattıklarınıza inanmazlar. Size uzaydan gelmiş gibi
bakarlar.
Duygu Hoca’nın kelimeleri ile bu zorluğu size aktarmaya çalışalım
‘’ Zorluk çıkaran velileri ikna etmeye çalışıyorum
konuşuyorum, çocuklarının yetenekleri olduğunu kısıtlamamaları gerektiğini
söylüyorum ve sonuçta basketbol günde 2 saatlik bir uğraş derslerini
etkileyecek bir durum olmadığını anlatıyorum ve devam ederse bu işten para
kazanabileceğini bu işi hem oynarken zevk alıp sevdiği sporu yapıp bunu
profesyonelce yapabilecek bir ortama girebilmesi için çalışması gerektiğini
anlatıyorum.’’
Duygu Hoca’nın birkaç kelime ile anlattığı bu durum
hiç de tahmin ettiğiniz gibi değildir. İkna ettiğinizi düşündüğünüz aile ilk
fırsatta tekrar vaz geçecektir. Bu bazen çocuğun hastalanması, bazen sıvlardan
aldığı düşük not, bazen de eve geliş saati olarak önünüze gelebilir. Aylarca
emek verip tam bir şeyler ortaya koymaya başladığında ailesinin baskısı ile
basketboldan vaz geçen bir oyuncunuz olduğunu düşünsenize. İstanbul’da küçük
takım yaşına gelmiş oyuncu bir sürü şeyi bilirken ve hatta antrenör
arkadaşlarımız oyuncu beğenmez iken, Anadolu’da küçük takım yaşında topu ilk defa
eline alan oyuncular bulunur ise kendisini şanslı sayan antrenörler bulunmakta.
Duygu Kannıcı bütün bu zorluklara rağmen yoluna devam eden, takımlar oluşturan bölge şampiyonalarına katılan bir antrenör. Bu zorluklara rağmen yetiştirdiği oyuncular ile TkBL2’ye katılabilecek kadar başarılı bir takım oluşturuyor. Oyuncularını nasıl motive ettiğini yine onun kelimeleri ile
‘’ Alt yapıdaki şu anki kızlarıma ileride 2.Lig
takımımızın oyuncuları siz olacaksınız orda siz yer alacaksınız diyerek onlara
hedef koyduk. ‘’ Onları bir hayale
inandırmış. Ve yollarına devam
ediyorlar.
Oyuncularına hedef koyarken kendisine de bir hedef koymuş. Kişisel hedefi kadın basketboluna oyuncu yetiştirmek olduğunu söyleyen Duygu Kannıcı, belki bir gün birinci ligde antrenörlük yaparım belli olmaz hayat ne getirecek bilmiyoruz diyor. Geleceğe umutla bakıyor.
Kendi kelimeleri ile kişisel kariyer planı:’’
Antrenör olarak hedefim beklide 27 yaşında ve bu işe 18 yaşından itibaren
antrenörlük yapmaya İzmir-Ödemiş, Muğla-Bodrum, Iğdır ve halen Nevşehir’de
devam ederek Türkiye’nin en doğusu ve en batısında yapmış, yaşamış biriyim. Çok
erken yaşta bu işe gönül verdim sevdim istedim basketbol benim için yaşama
sebebi nefes almak gibi ben buna inanıyorum bunu yaşıyorum ve inandığım her
şeyi başardığımı düşünüyorum. Şuana kadar Nevşehir ili için yapabileceğim
basketbol anlamında belki de her şeyi yapmış gibi gözükebilir ama ben daha
farklı daha iyisini yapmayı istiyorum ve olacağına inanıyorum. Hedefim Kadın
Basketboluna sporcu yetiştirmek oldu ve hep böyle devam edecek, İleride de
1.Lig de Kadın basketbolunda Head Coach’luk yapmak. Neden olmasın. Bir bayan
antrenör olmak erkeklerden daha zayıf, güçsüz yada bilgisiz olduğun anlamına
gelmez. Ben buna inanıyorum. Bunu Türkiye Basketbol Kadınlar Liginin en çok
ihtiyacı olduğunu da düşünüyorum.’’
Nevşehir’de kendisine yalnız ve basketbol dolu bir
hayat kuran Duygu Kannıcı hayatından memnun görünüyor. Zamanının tamamını
basketbola ayıran biri olarak özel hayatını da kendi kelimeleri ile aktaralım

Benim gönderdiğim soruları bir turnuvadan Nevşehir’e
dönüş yolunda okuyan, aynı gün 2.lig maçına ucu ucuna yetişip maçtan sonra da o
yorgunluk ile gece yarısı cevap yazan biri Duygu Kannıcı. Bu kadar fedakarlığa rağmen
kamu dairesine iş yapan taşeron firmada sözleşmeli antrenör olarak çalıştığı
için maaşını tahmin edebilirsiniz. Yani sizin anlayacağınız İstanbul’da ortalama
bir altyapı antrenörünün kazandığının beşte birinin altına çalışıyor. Sürekli
şikayet eden ve hiçbir oyuncuyu beğenmeyen antrenör arkadaşlarıma duyurulur.
Bu
kadar fedakarlık yapan birini takdir etmemek onu sizlere tanıtmamak olmazdı.
DUYGU
KANNICI'nın hikayesi belki; küçük dağları ben yarattım havasında dolaşan İstanbul’lu meslektaşlarına bir şey ifade eder..
HER ŞEY
GÖNLÜNCE OLSUN DUYGU HOCA.
SENİN
GİBİLER SAYESİNDE BU ÜLKEDEN UMUDUMUZU KESEMİYORUZ.
EMEKLERİNE
SAĞLIK
Bu yazdıklarınız özet bile değil bu antrenorumuz için...hele ki yaşadığı zorluklar...basketbol aşkı anlatılamaz bile...yolu açık olacak...çalışıyor,araştırıyor ve uğraşıyor...emeğin karsiligini zaten manevi olarak alıyor...inşallah gün gelecek maddi olarak ta alacak...kaleminize sağlık... Ve duygu..kardeşim...yolun aydınlık,ayağına dolanan taşlara aldırma kay,düş kalk ve sakin yıkılma...allah emeğin karşılığını verendir unutma!
YanıtlaSil