KUPALARIN EFENDİSİ
ANDAÇ
YAPICIER
Üç yıldır Anadolu Efes yıldız takımını Türkiye
Şampiyonu yapan, başarılı antrenörü Andaç Yapıcıer ile Türkiye Şampiyonası
esnasında yapmış olduğumuz söyleşiyi aktarmak istiyorum. Bu yıl çok güçlü bir
gruba düşmesine rağmen yenilgisiz şampiyon olmayı başardılar.
Dışarıdan bakıldığında Efes’in şampiyon olması gayet
normal diye düşünenler olabilir. Ancak unutulmaması gereken, Efes’e gelen
oyuncuların ve ailelerinin beklentileri çok yüksek oluyor olması. Bu ego
savaşlarını yönetmenin kolay olduğunu sanmayın.
Örneğin bu sene iki benzer özellikte oyuncu aynı
takımında yer alıyordu. Üstelik ikisi de bir birine yakın oyuncular ve takım
kuracak olsanız hangisini transfer edeceğinizi şaşırırsınız. Oysa Andaç Hoca
ikisinden de maksimum performansı almayı başaran nadir koçlardan.
Öncelik ile Andaç
Yapıcıer’i tanıyalım; 1984 Tekirdağ doğumlu olan Yapıcıer, 2003 yılında
Kırklareli Efes İle İlk Adım Spor Okullar’nda hem antrenörlük ile hem de Efes
ile tanıştı. 2005 yazında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
bölümünü kazanınca İstanbul’a yerleşti ve eğitim hayatıyla birlikte Anadolu
Efes Altyapısı ile çalışmalara başlamış oldu.
Öncelikli hedefi,’’
oyuncu yetiştirme ve sportif anlamdaki başarıların devamlılığını sağlamak
sonrasında ise üstyapılarda görev almak kendini geliştirmek ve iyi bir
organizasyonun başında olabilmek.’’ Olduğunu söylüyor.
Yıldız takım dışında 2 farklı yaş grubu
çalıştırdığını ve bu turnuva biter bitmez Edremit’e ilkokullar Türkiye
Şampiyonası’na gideceğini anlatıyor. Belki de bu satırları ikinci Türkiye
Şampiyonluğuna gidiyorken okumuş olacak. Sezonun son turnuvalarını yaşadığımız
şu günlerde bu turnuvada da iddialı olduğunu dile getiriyor.
Çalıştırdığı takımların hemen her problemi ile
bizzat ilgilendiğini anlatıyor. Bu neden ile ister istemez meslek hastalığı
olarak her şeyi kontrol etmeye çalışıyor. Yardımcıları Erdi Özten ve Serkan Bul
ile iyi bir ekip olduğundan bahsediyor. Oyuncuların beslenmesinden, ders
durumlarından uyku düzenine kadar her şeyi takip ediyor. Oyuncularının öncelik
ile iyi insan olmalarını amaçlıyor.
Sohbetimiz esnasında evde kontrolün kimde olduğunu
sorduğumda gülerek ‘’herkesin özgür alanları var’’ diyor.
Bu yıl sezon başında oyuncuları ile yenilmeden
şampiyon olmak için söz vermişler. Sezon boyunca bu motivasyon ile çalışmışlar.
Çekilen kura sonucu iddialı üç takım ile aynı gruba düşünce ‘’önce yada sonra
oynamanın önemi yok şampiyon olmak istiyor isek kazanmak zorundayız’’ konuşması
yapıyor. Grupta Banvit maçına çıkarken takımına ters motivasyon uyguluyor.
Banvit’e farklı yenilip gruptan çıkamayabiliriz diyor ve oyuncularını bu
şekilde motive ediyor.’’ Ve başarılı oluyor.
Çeyrek final maçını çok kolay kazanıyor ancak yarı
final maçında Fenerbahçe maçında çok zorlanmasına rağmen kazanıyor. Final
maçında ise ilk yarı boyunca geride oynamasına rağmen müthiş bir üçüncü periyot
oynuyor ve şampiyonluğa ulaşıyor. Banvit maçının devre arasında ne konuşulduğunu
merak ediyorumJ
Şöyle özetliyor;‘’Banvit maçının devre arasında ön
taraf savunmasını çözmemiz gerektiğini , 3.
Periyodun başlangıcının çok önemli
olduğunu, savunmayı oturtmamız gerektiğini, bir gün önce toplantıda neden
kazanmaları gerektiğini sorduğumda bana tek tek cevap vermişlerdi bu cevapları
hatırlamalarını, İstanbul şannpiyonu olarak ikinci yarıda sahada olmalarını
istediğimizi konuştuk. Son cümlede ise Şampiyonluk fotoğrafında olmak isteyip
istemediklerini sormuştum … Cevapta çok netti…’’
Sürekli bu takımın çok iyi arkadaş olduğunu
birbirlerini çok sevdiğini bu durumun işini çok kolaylaştırdığını anlatıyor.
Öyle mütevazi bir şekilde anlatıyor ki bu kadar mütevazi olma hocam gerçek
sanırlar diyorum. Gülümsüyor….
Bence en büyük başarısı egosu bu kadar yüksek oyuncu
kadrosunu rollerine inandırmak ve en yüksek verimi alabilmek. Tabi ki bu kriz
yönetimini de anlatmasını istiyorumJ
‘’Oyuncularım benden hem çok çekindiklerini hem de
sevdiklerini söylerler. Kriz anlarında da bu iki konuya girip sakin kalmaya
çalışıyorum, sorunun odak noktasına dikkat çekip oyuncularımı uyandırmayı
hedefliyorum. Bazen ses tonu sert olabiliyor J Abi kardeş
olduğumuz için aramızda çözüyoruz.’’
Öyle tatlı tatlı anlatıyor ki sanırsınız ki gayet
önemsiz bir iş yapıyor. Ama hiç öyle bir durum yok Türkiye’nin en önemli
basketbol kulübünün en önemli yaş grubunu çalıştırıyor ve daha da önemlisi bu
gençleri hayata hazırlıyor.
Hem başarılı bir antrenör hem de mutlu bir aile
babası yolun açık olsun hocam her şey gönlünce olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder